Kapkara bir geceyi salâlar aydınlattı
Çelik gibi yürekler tank'ın önüne yattı
15 temmuz halkıma bir köprü, bir Sırat'tı
Tekbirlerle milletim cennete koşuyordu.
Şehâdet köprüsünü gülerek aşıyordu.

Eşi benzeri ancak tarihte görülmüştü
Zaman mekândan geçen Şehitler dirilmişti
Düşman geldiği yere, topyekûn sürülmüştü
Bir imân ki adeta sel olup coşuyordu
Ömer Halis sancağı en önde taşıyordu.

Sandılar ki Türkiye'm sofrada ara sıcak
Kara sinekler onda her zaman boğulacak
Batılın tuzakları yerle yeksan olacak
Her sillede bir değil, onlarca düşüyordu
Darbeciler adeta bir darbe yaşıyordu.

Ölüm bize nedir ki, Vatansızlık belâdır
İmân dolu gönüller, aşılmaz bir kal'adır
Toprağın üstü Vatan, altı gerçek sıladır
Atılan bombalarda, bedenler pişiyordu
Nûr'dan kanatlar takıp, cennete düşüyordu.

Anladılar bir daha, Türk'ün yurdu geçilmez
Değil bir avuç toprak, bir yudum su içilmez
Burası İslâm yurdu, Küfr'e kaftan biçilmez
Planları bozulan hainler şaşıyordu
Kargaların karnını, kartallar deşiyordu.

Nuriye Akyol
5/7/2025

GÖNÜL VE KALEM ERBABINDAN:

Analar dillerine dualar döşer iken
Selalarla sokağa milletim koşar iken
Tekbirler gök yüzünü yırtarak aşar iken
Kiimisi de balkondan seyredip şaşıyordu
Elinde mey kadehi sevinçle coşuyordu.
-------------Ali Görgan

Ölüm ölüm dediğin şerbetti kanılası
Hayır hasenet ve de rahmetle anılası
Bastığın yerler yiğitleriyle tanılası
Al kanların içinde kefensiz yaşıyordu
Şehadet sırasında nöbetler değişiyordu.
-------------------Mesut Tütüncüler