2
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
66
Okunma

Hadi uç dersin ya kın kanatlıya,
Dolanır işini bağlar tatlıya.
İmrenir garibim doru atlıya.
Fırsat bulsa onun yerine geçer .
Zincir tam çizgide ezik su içer.
Üç tunç taş hoşafı bağlar seriye.
Barsak bozulmuştur kalır geriye.
Torbalar dikerken her gün meriye.
Anayı dinlemez bildiği bildik .
Ufka kara leke biz onu sildik.
Afrası, tafrası hayli kabarık.
Tek bildiği boğaz Cebeli Tarık.
Başı daim döner, vücudu kırık.
Kini tavan yapmış uçamaz gayrı.
Her kapıya vurur, ses duymaz ayrı.
Ufku geniş değil, almaz dehası.
Hapır-sapır ses çıkarır dahası.
Aynı yerde otlar, dardır sahası.
Teneke misali, safi tıngırtı.
Es-kaza kırılır kopar şıngırtı.
Kapan gelir süpürgeryle faraşı.
Bu bir çöp süpürme, atma yarışı.
Boyu milimetrik, geçmez karışı.
Kuytuyu severler merdiven altı.
Tartışmaya gelmez, döneklik haltı.
Gariptir kınkanat, bilmez bir sanat.
Kırt kırt ses çıkarır sanır ki sonat.
İstersen sırmayla giyindir-donat.
Kuyruğunda taşır garip bir sıvı.
Umulmaz zerk eder, uyu ha uyu.
Emine Balı Oğuz