3.11.2025 19:05:46
[ italik ]MUSTAFA KEMAL VE BEN
Yıl; 19 MAYIS 1919
Düş kurmanın yasaklı olduğu günler.
Kurbanı olmasaydık bir ihbarın;
Salih, Fevzi, Rıfkı ve ben,
uslanmayan hüznümün
alnına kurşunlar sıkacak,
ve firara çıkacaktık!
Firara çıkmadan evvel;
Salih, Fevzi, Rıfkı ve ben,
Kızılay’da buluştuk.
Sakarya’da,
salaş bir meyhanede
demlenirken vatan aşkına,
alçakça bir ihbarın kurbanı olmuştuk!
Zaptiyeler dört bir yanımızı sarmış,
içlerinden biri bağırmıştı;
"etrafınız sarıldı!
Teslim edin düşlerinizi!"
Çınlarken duvarlar silah sesleriyle,
biz masada bırakmıştık gülüşlerimizi!
insanlar koşuşmakta,
devrilmekteydi masada kadehler!
meyhane boşalırken,
usulca sokuldu garson;
“aranıyor muşsunuz paşam.
Hemen arkadan kaçın!”
Salih, Fevzi, Rıfkı ve ben;
kaçmaya yeltenirken yakalanmışım!
Usumda Mustafa Kemal,
gözlerim bağlı,
üstelik bileklerim kelepçeliyken;
suçumuz neydi öğrenmeden,
vurulmuş ve düşmüşüm!
Oysa,
Salih, Fevzi ve Rıfkı'yı kurtarmakmış tek düşüm!
Kurtaramadan Salih, Fevzi ve Rıfkı'yı
usumda tek kurşun,
son sözüm;
hadi siz kaçın!
Atatürk'ün vaadettiği özgürlüğe kavuşun olmuş!
Ve sonra,
ben çoktan ölmüşüm!
Bu yüzden hep yaslı taş kaldırımlı Ankara sokakları!
Efkan ÖTGÜN