KANUN / bir tersine öğüt destanı...
31.12.2024 14:21:57
Kucağına alıp öyle bir çalacaksın ki
Ağzı bir karış açık kalacak yollu yolsuzların
Ne kucaklarda ki kanunun sesi çıkacak
Ne de bucaklar ki kanunsuzların
Her daim eski yaraları kaşıyıp duracak
Kardeşi kardeşe kinleteceksin
Bir makamdan ötekine geçip
İnlete inlete dinleteceksin
Vatan millet bayrak din iman dilinde
Şehit sandukası ve Kerim kitap elinde olacak
Hal ve gidişi görenler senden uzaklaşırken
Etrafın dantelli soytarılarla dolacak
Elde avuçta ne varsa babalar gibi satacak
Tüm kazanımları kediye saracaksın
Suyunun suyundan bile vergi alıp
Har vurup harman savuracaksın
Ara sıra bal çalacaksın ki ağızlara
Pişman olmasınlar sana uyduklarına
Şapkadan tavşan çıkardığına inandıracaksın
Duyanları kulaklarına duymayanları duyduklarına
Öyle dostların olacak ki etrafında
Para ve güce tapan alçak has sadıkane
Kimi makam sahibi olacak kimi ballı ihale
Kimine kupon arazi düşecek kimine malikane
Şatafat ve israfta sınır tanımayacak
Büyüme alameti deyip hedef saptıracaksın
Sözde itibarından asla tasarruf etmeyecek
Dört bir yana köşk ve saraylar yaptıracaksın
Öncekilerle kıyasta sınır tanımayacaksın
Öyle örnek verip öyle benzetme yapacaksın ki
Beyinler dumur olsun beyinsizler ikna
Bilenler desinler Nemrut Firavun kim ki
Ne büyük adam diyecekler sana
Hatta ulviyetin cürmünü bile geçecek
Memlekete attığın kazıklar unutulacak
Tek çare diye yine seni seçecek
Hısım akraba zır cahil falan demeyecek
Makam verecek hatta bakan yapacaksın
Ki onlar bir yerlerinden ışık saçarken
En büyük parsayı da sen kapacaksın
Tıkır tıkır işleyen ne kadar çark varsa
Dişlilerini birer birer kıracaksın
Yazıktır dur yapma diyen olursa
Vatan haini diye haykıracaksın
Hop oturtup hop kaldıracaksın
Gürültü patırtı eksik olmayacak
Makul şüpheliler yaratacaksın
Ruhlara huşu dolmayacak
Olur mu olmaz mı demeyecek
Hoşa giden her türlü sözü vereceksin
Gerekirse haham elbisesi giyecek
Kılıktan kılığa gireceksin
"Dün dündür bu gün bu gündür"
Bir o kapıda bir bu kapıda duracaksın
Tükürdüğünü yalayıp yutacak
Omurgasızlığın dibine vuracaksın
Günübirlik işlerle tirübünlere oynayacak
Mış gibi yapıp havanda su döveceksin
Kim ne der diye düşünmeyecek
Dün sövdüğünü bu gün öveceksin
Yanlı yandaş yalakaları yanına alıp
Ora senin bura benim gezip tozacaksın
Dediğim dedik çaldığım düdük diyecek
Dün yaptığını bu gün bozacaksın
Bu dünya menfaat dünyasıdır
Kimsenin ne dediğine bakmayacaksın
Zerre kadar bile çıkarın varsa
Bildiğin yoldan asla sapmayacaksın
Çevrene beterin beterini yaşatacak
Yine de kendini nimetten sayacaksın
Hiç bir söz düellosunda altta kalmayacak
Zeytinyağ gibi üste çıkıp parmak sallayacaksın
Elini attığın ne varsa kökünü kurutacak
Yine de ben bilirim ben diye haykıracaksın
Taban tabana zıt ilkel yol ve yöntemlerle
Facialara davetiye çıkaracaksın
Nerde bakir doğa parçası varsa
İçinden geçecek yakıp yıkacaksın
İtiraz eden doğa aşığı vatanseverleri
Yaka paça derdest edip hapse tıkacaksın
Dış işlerinde diplomasi ve teamülden uzak
Gizli saklı ilişkiler içine gireceksin
Kokusu duyulmasın diye ödünler verecek
Ortamı suni gündemlerle gerdikçe gereceksin
Acı gerçekleri yüzüne çarpan olursa
Kendini hiç üzmeyecek makaraya saracaksın
Onlara hakaret ve iftirada sınır tanımayacak
Yalan yanlış demeden kardıkça karacaksın
Netice iyiyse ben yaptım deyip sahiplenecek
Değilse malum/melunları takip edeceksin
Dış güçlerin işi yada mukedderat deyip
Sorumsuzluğu göğe havale edeceksin
Ölümü gösterip vereme razı edeceksin
Susun şükredin diyeceksin bu kadara
Günün sonunda bir bakacaklar ki
İş işten geçmiş atı alansa Üsküdar'a
Nesilden nesile kuşaktan kuşağa aktarılsın
Çağlar ABDAL'ımın tersine nasihatları
Onursuzca kazanmak istiyenler
Hayat düsturu edinsinler bu izahatları
Mehmet Ali ÇAĞLAR
(Çağlar ABDAL)
Çorum / Aralık 2024