3.8.2024 14:01:27
Bu civarda doğanlar, temelli borçlu mudur?
Her kuşak ağaların emrinde çalışırdı.
Ekenekte bir taze, esir mi, suçlu mudur?
Koskoca küfesiyle, yaz boyu yük taşırdı.
İftihar belgesiyle satıldığından beri
Avare iş buyurur, cebren akıl verirdi.
Fellahlar ya besleme yada cariye derdi.
Şu mekruh isimlerden nasıl kurtulacaktı?
Ezberine kazmışken hayat hikayesini
Gerdanında taşırdı Atatürk'ün resmini
İlim ile, irfanla doldurur heybesini
Habis din tacirleri, müşrikler sataşırdı.
Şu Nemrut'un düzleri, yamaçları yetmezdi
Bağnaz eşkıyaların vurgunları bitmezdi.
Köşe-bucak gizlenen yuvasız öksüzleri
Ana gibi sevgiyle, şefkatle kucaklardı.
Ahali bekliyorken Mehdi’nin dönüşünü
Hoyrat elde ne varsa, zaten bölüşülmüştü.
Mazlumların payına yine sefalet düşmüş
Tescilli fetbazlara köle mi olacaktı?
Satır satır bilse de medeni haklarını
Düşünceleri abes, konuşması yasaktı.
Halbuki tek arzusu insanca yaşamaktı
Yüreği kan ağlarken, nasıl susturacaktı?
Bu diyarda kim duyar, vicdanının sesini?
Ağalar ferman yazar, çeteler kol keserdi.
Bir gelin cehalete, gaflete göğüs gerdi.
Müspet düşüncelerle sarsılmaz gücü vardı.
26 Nisan 2024 / Ömer ÇELİK