15.3.2020 00:18:56
Vadideki Işık
kaç bahar geçti aradan
kaç zemheri soğukları sindi bedenime
kaç zifiri akşamları doğdu yüreğime
kaç yıldız söndü mehtaplı gecelerimde
kaç kadeh kızılcık şerbeti dokundu dudağıma
sen, maviye çalan yüreğimin neşvesi
sen, doruklardaki yalnızlığımın biricik sırdaşı
sen, hazanımda güller açan nevbahar
sen, vahalarımın alevini kesen ağaç gölgesi
sen, ufkumdaki hür maviliklerin doğan güneşi
vurgun yemiş mazilerimde kalmışım
koynumda sakladığım senli neşeler
gitmeler ve yüreğime çöken karanlık geceler
teker teker kayan yıldızlar, sinemdeki hüznüm
ve koskoca dünyada yapayalnız kalan ben
gecenin son deminde
göz kapaklarıma inen yorgunluğum
yenilmeden kalırsam bu yüke
tan vakti tutamazsam eğer gözlerimi
rüyalarıma davetlisin gelir misin?
ey! yüreğimdeki nağmelerde çalan musiki
ey! terennüm eden mısralardaki beste
ey! gül yüzlü, gül dudaklı, gamzeli ve sürmeli
seni çağırınca gel!
gel!
…
nolursun gel emi!
İlkay Coşkun
14.05.2002