3.6.2019 11:24:08
Yüreğim küflenmiş bir orman
Pusulasını kaybetmiş bakışlarım
Kuzeyinde üşüyen bir ağacım
Güneyine uzatmaya çabalarken köklerini
Titriyorum
Sana açımı genişletemeden
Duygularımı öksüz bırakma cürmünü işledin
Zümrütlenmeden mevsimin
Sararıyorum
Sabahları yüzüme soluğunu değdirmeden rüzgar
Gri manzaralarda dönük gözkapaklarım
Gün çekiliyor huzurdan, gece sokuluyor
Ay işığı karanlığın duasına geliyor
Yokluğuna nutkum tutulsa da bu anlarda
Varlığına kaynayan içimi tutamıyorum
Tüm hesaplarımı boşaltıyorum cümlelere cömertçe
Kelimeleri sağa sağa özlemine
Davetiye veriyorum rüyalara gelişin için
Ürkmüyorum gidişini bastıran karabasanlardan
Küskünlüğünün gazabına uğramış kelimelerim
Ki dem vurmak sevdadan
Dilsiz kalıyor sohbetlerde
Her harfine
Seni sindirerek yaptığım aşk tanımlarında misal veremeyişim
Helâk ediyor kalemimi
Ve zaman muüjdelemiyor çokluğunu
Her anına ördüğüm ilkellerini
Söküp atıyor bir ur gibi
Aşksızlığına
Zamanın dilini kurutacak yeni kelimeler öğret Tanrım
Âdem'e öğrettiğin gibi
Bende olanlar yetmiyor acımı küllemeye
Bir kaşif olamıyorsam
Ruhunun dokunulmamış diyarlarında
Sevdanın külleriyle beslenen bir bedevî olmalıyım
Açlığının inatla harcandığı
Yoksulluğunun söndüğü zengin cümlelerde
Esrik ruhumu boşaldım
Günahın koridorlarına
Hangi salonun yoklama listesine düştü adın
İçimin gürültüsünden duymaz oldum
Karalanmak için yalvaran sesini
Oysa
Sesimin sözünün başucunda soluklanmaktı dileği
Bendeki yasa dışı varlığına el koydun
Sınır dışı edilmişim düşlerden
Kaleme alınmamış öykülerden
Ana karakter olamadan
Şimdiki zamanın ufkunda kahkaha umut ettikleri
Yürümesi acı bir tebessüm
Kalbime fısıldadığından beri kimliğini
Çığlıkları duyulmaz oldu kimsenin
Yaşamla arama girmiş
Kafiyesiz bir beklenen
Bize gebe izahsız bir tansın