22.9.2018 02:16:32
Muharrem Ayı hüzün peygamberine
Matem ve yürek yangını
Zaten acı O'nun gönül defterinde yazılı
Hangi peygamber ümmetine bu kadar sevdalı
Keder hüzün katıklı sevdasının mayası
Ümmetin âkıbetinin derdiyle hemhal bir Nebi
Hud ve Murselat süresini düşününce
Bir gecede saçları beyazlayan
Gözyaşları akan seller gibi
Mahser gününde ümmetimin hali nice olur diye dertlenen
Alemlere rahmet olmak için gönderilen
Şefkati engin ve yüce
Bir adı hüzün bir adı çile
Gözlerinin yaşı ise cehenneme sütre
İnci gibi dişleri güneşe ziyâ olurken
Gülümsemesinde bile matem gizli
Öyle sınırlı öyle derûnî..
Fâtıması gözünün nuru
Gönül aynası ,cennetler sultanı
Nûrani güzelliğine âlemler hayran
Ağlaması gülmesi tıpkı babası
O ki sadethanede büyüyen bir gül goncası
Babasına ise şefkatiyle sanki bir ana..
İlmin kapısı Hz Alinin
Şah ı Merdani Haydari Kerrarinin biricik eşi..
Hz Fâtıma velilerin anası
Hz Ali ise velilerin babası
Efendimizin mübarek hırkasının cennet kokusuyla mis gibi kokan
Ehli beytim dediği o mübarek candan bir parça
Nurdan helezonlu bir aile
Hz.Ali'ye Hz.Fatıma'ya Hz.Hasan'a Hz.Hüseyin'e canlar olsun feda
Fatıma bir ayağında sallarken kuzusunu
Bir elinde de söküğünü diktiği Ali'sinin libası
Dilinde de zaten hiç eksik olmayan Rahman’ın zikrullahı
O nasıl bir yuva..
Alemler temaşada
Melekler etrafında pervane
Hz.Hasan Hz Hüseyin
İki gül goncası cennet reyhanları
Öyle tatlı öyle nazlı yavru kuzuları
Namazlarınín edasi Kainatın sultanının omuzlarında
Meleklerin yüreğini burkardı bir damla gözyaşları..
Bir bayram bayramlık istedi dedelerinin nazlı ceylanları
Hz Fatıma Hz Ali
Varlîklarînî Ríza i ilahi yolunda doktukleri icin
Almaya yok güçleri
Lakin gonul zengini her ikisi de
Ve o anda geldi Cebrail
Elinde iki beyaz cennet libası
Dedelerine bakan iki çift göz
Dillerinde minik bir temenni sadece
Keşke renkli olsaydı elbiseleri
Cebrail nidada..
Ya Rasulallah su serp üzerlerine
Su serpince Efendimiz
Biri oldu sarı biri oldu kırmızı
Dayanamadı ve ağladı Cebrail
Nedendi bu gözyaşları
Rasulallah’a verilen bir cevap
Arş ı Alayı ihtizaza getirmek için yetti de arttı
Dedi ki Ya Rasulallah HASAN’ ın zehirlenerek öldürülecek
O yüzden oldu elbisesinin rengi sarı
HÜSEYİN’in al kanlara boyanacak
O yüzden elbisesinin rengi oldu kırmızı
Nasıl dayanır buna Kainatın Sultanı
Ağladı ağladı yandı içi cayır cayır
Zaten evlat acısını
Ibrahim’inde Kasım’ında Abdullah’ında yaşamıştı
Küçük bedenlerini koyarken toprağa
İnci gibi gözyaşları yürekleri dağlamıştı
Şimdi de cennet reyhanlarının acı haberiyle sarsılmıştı
Gelecek o ay muharrem ayıydı
Matemdi Efendimize Muharrem ayı
Hüseyin’in mübarek başı koparılacaktı
Al kanlara boyanacaktı
Yezid’in hışmına ugrayacaktı
Ve geldi de..
Muharrem geldi..Yer gök ağladı
Ciğerler yandı
Mahşeri vicdanlar şaha kalktı
O nasıl bir acıydı
Bir damla suya hasret kalarak Cennet Efendisi şehadetin koynuna dolandı
O ay bu aydı
MUHARREM AYIYDI
O yer ise acılarin diyarı KERBELA’YDI...