Yıllar geçti aradan, sanki yeniden doğdun,
Dalıyorum resmine, iki feli gibiyim;
Daldıkça anılara, dildin, hasrete boğdun,
Yüreği dilimleyen, sırat teli gibiyim.

Sen cennetten hediyem, aşk kokulu şakayık,
Ben yanlış rota ile dağa toslamış kayık,
İnan ki kusurumla bir gün değilim ayık,
Kabahatimle sarhoş, her an deli gibiyim.

Öylesine pişmanım seni incittiğime,
Çek ulan çek diyorum kendime ettiğime,
Allah şahittir nasıl yanıp da bittiğime,
Sönmeyen aşk közüne sevda yeli gibiyim.

Öyle bir dolarsın ki hazla gönül bendime,
Uyanıp hayalinden toplanamam kendime,
Hele bu gizli sırrı gel de bir sor indime,
İçi köz ile kaplı, mangal külü gibiyim.

Sinmiş külün içinde pişerken acı elem,
Duymaz ki mantığımı yürek denen hergelem,
Ateş topuna döner, topyekûn beden filem,
Bendini delip yıkan, baraj gölü gibiyim.

Dolup da patlayınca, serildikçe engine,
Sevginle bütün dünyam döner sevda rengine,
Ne çare ki manzara değil dengi dengine,
Selin içinde sivri, dağın keli gibiyim.

Unutmaya çalışsam, çatlıyor sabır taşım,
Çıkış yolu bulamam, sel gibidir gözyaşım,
Velhasıl öyle naçar, öyle dertli ki başım,
Beyni bitmiş kalbi sağ, canlı ölü gibiyim.
------------------------------------------------
Feli: Bir bütünün dilimlere ayrılmasında her dilim.