13.6.2018 13:25:27
“Eğer günün birinde halk yaşamaktan
yana iradesini koyarsa, kader buna
uymaktan başka bir şey yapamaz.”
(Tunus’lu şair Ebu’l-Kâsım eş-Şâbbî)
SEN EY ŞAİR
sen ey şair
sözün resullerin sözü gibi
pencerende bohem manzaralar
kahve peykelerinde uyukluyor sanıyor birileri
sen ki barbar sofralarının yemeklerine göz dikmeyen
sen ey şair
kalabalığın curcunalarına gözü kapalı
avanta hayatlara karşı çıkan
pencerende güz fesleğenleri
sosyatik partilerden uzak edersin yeraltı edebiyatı
sen ki en uzak durulması gereken adem türü
akarsularını hikayelerini anlatıyorsun ağaçlara
basit bir kadınla evlenmiş bak hayat
artist güruhlu balolardan uzak
sen ey şair zamanı yenebilen
uzak bir geleceğe damıttığı sözcüklerle kalabilen
alegori ve sembol hicranlı duyguların
yeşerir bir gün bahçe umudun en haki yeşiliyle
yel geceninin kara perdesini örter
yitirme umudu
sanatı sanat için yaşayanlardanız
nereye uğrasak pritimitivizm
basit hayatlar basit düşünceler ilkesiz yaşamlar
lirizme düşkün değilim
insanlığı arıyorsun ey şair insanlığı
ölü veya diri bulmak istiyorsun onu hanı yağma yaşamlarda
adalet şefkat kimde var
eskidendi o
yalçın dağlara andolsun ki
biz başkaldırdık
tozlandı çekmecelerde şiirlerimiz
toz şiirin örtüsüdür
galeri bahçende çıplak kadın figürleri
ruhları üşümüş ruhlar pespaye
sahne aynı figüerler aynı oyunlar bohem
gerçekler gridir ey şair
Ömriye Karataş
“Yararsız kalması için şiirlerimizi vezne tabi tutuyoruz. Onları sekiz bahirde
boğuyoruz, hiçbir işe yaramıyor.”
Abdullah Kennûn