Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar

Web Zaman Damgası



"uğultulu zamanlarım" isimli şiir 14.2.2018 02:28:59 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında
Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir.
Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.


Şiiri Görmek İçin Tıklayın

uğultulu zamanlarım
14.2.2018 01:49:29




bir ulaşılmamış cümleler ülkesiyim
yoksulluktan kirpikleri ağarmış senelerin kadim ömrüyle
ahitlere gömülmüş gözlerimde şehirler kuruluyor
ve yıkılıyor dudaklarım arasında kuduran nice azgın tanrılar
keşfedilmemiş tarihinden sökülüyorum ıssızlaşmış harflerin
mekan ne muazzam bir sadakatin eseridir bu an
bilsen ki
savaşlardan kalma üveyik g/öçlere tutsak bir sabaha
nasıl da uyanıyor çaresiz kalmış bir seyir yalnızlığım
sular can yakıyor
yangınlar beni



bazende
kuş seslerine bağlanmış gök yüzü misafirlerine benziyor halim
çocukluğumdan yola çıkan ömrü kamburlaşmış gemiler
sahipsiz geceleri yüklenip gözlerime doğru yol alıyorlar
kanatları mı beraat ettirin diye yalvarıyorum
kelimelerimin ömrü kısalıyor
ey aklını Rahmana ısmarlamış olan mavi rüyalarım
avuçlarım şahidimdir ki çok yalvarıyorum
ve gözlerimden sürgün edilmiş tebessümleri mi geri verin diyorum
geceler boyu sabaha varmayan bir hastalığın ürpertisiyle
çaresizliğime umutlar bırakıyorum
ağlamak n/için
ve boşluklarına saplanmış bir çığlığında içimin
tokmağını indiriyor göğsüme aşk adına kurulmuş mahkemelerim
ve içime dökülen bir gecenin feryadındaki o malum son
bayram sabahına uyanmış öksüzlüğün annesizliği gibi
sarmalıyor işte evrene dökülen bu müstesna günlerimi


yüreğim kabardıkça iyileşecek bütün yaralarım
izin ver bana lütfen
bir kere öpeyim seni Rabbim


[ italik ]hayalimde sarı yapraklarını uyandırıyorum dünyanın
cennete benzer bir ağacın gövdesindeki şenlik demi
sarıyor beni çocukluğumun babası gibi
bütün zaferler hep bir sonbaharda fethedilirler
mümin ve mübine and olsun dönmek için geri
gözlerimi kalbine gömeceğim sevgili
[ /italik ]

bir yerlerde tenine dokunulmamış yaşamları vardır birilerinin
taze bir kahkahadan dökülen sıcacık anne kokusu gibi
yıkılır birden göğüs boşluğumda dikilmiş ilahi o anıt
işte böyle bir bilinmez sırdan sökülür tüm sesler
ve kaderden habersiz bir ruha adanmışlığımda doğrudur
iman ettiğim yaratıcı seviyor neyse ki acılarımı
ve biliyor inancım bunu
sabırla kutsandığım bu kutlu son yolculuğumu
uğultularını dinliyorum isyankar tüm kavimlerin
kendinden geçmiş bir cümleye bağlanıyor umutlarım
ansızın Bismillaha sarılıyorum
sükutumda kamburlaşıyor toprağa dökülen şehadetler
bir krizantem kökünde harelenmiş çocuksu ellerim
sadrım da yarım uykulu bir sevişgen ömre çarpıyor
ah bu zalim özleme tutsak nef(e)sim
çıldırmış gibi yalıyor sinemi kaynatan şehvetimin yüzünü
cennetten kovulmuş ilk günahkar gibiyim
gel dudaklarıma alevlenmiş helal tutkularını sür
sökülsün içimden kökleri kalbime tutunmuş mihrap makamın


[ italik ]önce aşkı bir elma ağacına astılar
sonra ilk olarak elma dalını kestiler
kanımın kırmızı oluşu ondan
ondan aşkın şaraba dönüşü
ve şarabın sarhoş etmesi ondan[ /italik ]


Peygamber yurduna bir gurbet ısmarlıyor özlemim
dilimin ucunda tövbe ile kıvranan bir nehir geziniyor
ve zalim diktatör karşımda bir asi rüzgara dönüştüğünde
toprak gibi eleniyor içim
İsa'nın Rabbi tut yüreğimi
ey Musa yar denizimi
ey ibrahim söndür ateşimi
ya Muhammed tut ellerimi
alnımın tam orta yerinde çarmıha gerdiğim incilin
sevapları boynuna olsun diyorum sevgilim
küstah bir çalımla tarıyorum lisanımın ama kirpiklerini
aşka son kez birikiyorum
tanrıça gök yüzünü izlerken ağarıyor sol yanım
zamanın sonsuzluğa yuvarladığı son yemin miyim
bu fırtına neden s/inmiyor bilmiyorum
bağlanmak istersen yeniden bana
gözlerimi bağışlayabilirim ben yine sana
yenilgiye uğramayan savaşçı yoktur sevgilim
kazandığı kadardır kahramanlığı göçen tüm şairlerin
şiirlerinden geçiyorum ülkeler arası tüm barışların
ve her kalp işgal edilmiş bir suskunluktan yılgındır ziyadesiyle
cehennem konuştukça yaşamayı öğreniyorum
acıyla yazılmış egemen kelimelere açılıyor bütün kapılar
ve özgürlüğümden pencereler uçuruyorum gök yüzüne
ellerime denizleri bağla sevgilim
avuç içlerimde cennet bahçeleri yeşertsin kalbim dünyaya
yokluğumda sana umut olacak tedariklerim de gizlediğim esaretimi
nefesinle sarmala
ben inandığım yaratıcıdan aşk dileyen sönmüş bir yıldız
bir uzak gecede örselenmiş ayrılıklardan göçüyor ruhum
en koyu karanlıkta kır zincirlerini ve yeniden sev beni
sana hasret kalan gökyüzüm
ölmesin artık sevgili



kahramanlığını sevebiliriz bir inancın
ve zor değil rengi batın kalbe bir şafak vakti varmak
yabancılığa bir tebessüm bağışlayabiliriz belki
öfkelerini kırabiliriz tarihi köprülerin
ihtişamlı törenlerde esmer bir atın rüzgarla öpüşmesi gibi
sevmek zor değil birbirimizi
yeterki rüzgara dönelim yüzümüzü


[ italik ]yaşamak matah bir gerçekti
iflas eden bir kalp
iflah olmayan dünya gibi[ /italik ]

ve yer yüzüne son armağan
i s r a f i l i n s u r s e s i

cennete sürgün gibi




.

my

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL