30.12.2017 20:46:48
gün,
geceliğini giyecek az sonra
karanlık bir sofra kurulacak
zamanın üç ayağı üstünde
sen kahve pişireceksin,gözlerindeki cezvede
ben,
yıldızlara çelme atacak kelimeler devşireceğim
kalbimin Q klavyesinde
havadan başlayan sohbetin
sudan sebeplerini geçince
ve bir kaç yudum çektiğim kahvenin
hatrı sayılı kulbundan tutan parmaklarımı kavrayınca ellerin
gökten arakladığım yıldızlardan cümle kurulacak... dudaklarımda
sen diye başlayıp
sana biten
ve sonra,
an gelecek
susacağız
sessizlik neyin ikrarıdır bilmem
hangi dil tercüme eder
o muazzam sükuneti
evveli inkar etmeye muktedir bakışın altında
ahire sürülmek
şu sonlu hayatın dışına açılan penceresinden
girmek değil midir cennete..söylesene
hadi,
sıra sende şimdi
anlat bana
sendeki beni
ve seninle benin
biz olma hikayesini
dur bi,
her harfin notasını bilsin parmakların
sözlerle beste yapan dudak uçlarınla
uçurumlar çiz tenhalarımda
söz
sırrın
sırrım olacak
bu şiirin sonunda..