8
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
1228
Okunma
gün,
geceliğini giyecek az sonra
karanlık bir sofra kurulacak
zamanın üç ayağı üstünde
sen kahve pişireceksin,gözlerindeki cezvede
ben,
yıldızlara çelme atacak kelimeler devşireceğim
kalbimin Q klavyesinde
havadan başlayan sohbetin
sudan sebeplerini geçince
ve bir kaç yudum çektiğim kahvenin
hatrı sayılı kulbundan tutan parmaklarımı kavrayınca ellerin
gökten arakladığım yıldızlardan cümle kurulacak... dudaklarımda
sen diye başlayıp
sana biten
ve sonra,
an gelecek
susacağız
sessizlik neyin ikrarıdır bilmem
hangi dil tercüme eder
o muazzam sükutu
evveli inkar etmeye muktedir bakışın altında
ahire sürülmek
şu sonlu hayatın dışına açılan penceresinden
girmek değil midir cennete..de hele
hadi,
sıra sende
anlat bana
sendeki ben’i
ve seninle benin
biz olma hikayesini
dur bi,
her harfin notasına değsin parmakların
sözlerle beste yapan dudak uçlarınla
uçurumlar çiz tenhalarımda
söz
sırrın
sırrım olacak
bu şiirin sonunda..