20.12.2017 08:44:00
Uzun ince bir kadın
Yürüyordu ormanda
Yalnız başına
Bu sabah
Sürüklüyordu sarı yeşil yaprakları
Yere değen bembeyaz entarisiyle
Yavaşça yaklaştı bana
Deydi değecekti nasırlı elerim
Üzüm karası ıslak saçlarına
Ne güzel kokuyordu Reyhan
Zarif bembeyaz teni
Ne kadar muhtaçtı sevgiye
Yaralı yalınız yüreği
Yaşıyordu yalnız başına
Yıpranmış bir garip aşkın acısını
Yoksa bu kadın bir melek miydi ?
Gözlerim göz bebeğine değince
Parladı gözlerin içi birden
Gülümsedi hafiften
Yumuşadı yüzündeki sert ten
Git gide uzaklaştı hüzünden
Değişik kuş seslerin arasına giren
Yere düşen yaprakların hışırtısı
Daha hoştu Itri’nin bestesinden
Bu kadın ormanda yürürken
Avcıların kırık dökük kafesinde
Aç susuz bırakılan
Kurtulmak için çırpınan
Tutsak kekliklerin kanat sesi
Acı bir çığlığın son nefesi idi
Bu kadın üzülürken
Sıyrıldı gökten ağır yüklü bulutlar
Dili damağına yapışmış yerin
Eğildim kulağına
Değişik ne tuhaftı
Gelen kadın çığlığıydı
Uzaklaştı dünya benden
Gidince o kadın
İrfan GÖRGÜN