Çirkin ve zarafetten yoksun bazı kadınlar, gerektiği gibi övmesini bildiklerinden, ömür boyunca sevilmişlerdir. andre mauroıs

Web Zaman Damgası



"Eğre" isimli şiir 28.11.2017 17:34:20 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında
Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir.
Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.


Şiiri Görmek İçin Tıklayın

Eğre
29.9.2017 10:59:09





öksesindeki bağcıklarından asılıydı
“geçi gönü”ndenmiş babamın çarığı
eğre’de ebem “ha bi yadiğer” diye uzatmıştı
çatı çatılınça
mıhlayıvıdı Melid Usda
“çarığı keyen bilen mi ğaldı”
saçağın en ucunda nazar boncuğu kimde?
bir de hiç çizme olmadı bizim evde
kuru gön "langur, lungur"..
yel estikçe gıldırdar durur
eğrenin ucundaki küçük bir tosbağa kurusu
ipinde iki deve boncuğu
yanında bir de “gök boncuk”,
“nazara birebir, gök-göze eyi geli”rimiş de
“Allah gök gözlülerin nazarından emin eylesin” diye
tüm dualara “Amin” der,
elimizi yüzümüze sürer
içimizden ne dualar okurduk..

agamdan bana intikal ettiğinde
daha doğrusu, ona yenisi alınınca
artık benim olan “yirik papba” ya
tığ, piz ve mumlu iple
özene bezene yorakla yama
dedemde kimbilir daha ne hünerler vardı
“-sanısın acanta , meşin yoraklı,
yesyeni oldu meh bakalım ağğa” diye keyf bağışladı
“agayınkından gabadayı oldu hemi”
inandım, itiraz aklıma gelmezdi
ben tuttum, o keçinin kırık bacağını
ince bir tahtayla seyikledi
“-bak hinci böyüdün” dedi,
gerçekten büyüdüm
çelimsizliğimi unuttum..
kasaldım.. yorak yamalı pabuçlarımla
ayağıma baya büyüktü birkaç numara
“seneye de keyersin” dedi.. avundum
parmaklarımı büzüp, kahına basarak, "tarrık-tuuruk" sürüdüm.
bir de söğüt dalından at” düzüverdi
“daahh” dedim, yarışa götürdüm
çoktan askılı pantolona terfi etmiş akranlarımın yanına
el sırasında güya; atı olan yeniyetmelerden olduk
gemi azıya aldı “söğüt dalından düldül” de
ağzımda "gopuduk, gopuduk.. gopuduk"
sözde nal sesleri eşliğinde
dört nala sürdüm..

komşu evde iki mes lastiği vardı
Köse Memedinen, Goyungızı
Çoban İrbemin ayakkabısı yazın toz-toprak dolu
kışın çamur olurdu
kepenek cabası
harman geçeni bayrak asıldı komşu saçağa
devrisi ğün davul zurna
ortalık nasıl şenlendi, görsen bi!
komşuya bir mes lastik daha geldi
tabanı kösele topuklu
“gacırt gucurt” ses çıkarır her sekişinde
cangır-cungur "beşibiryerde"
"her şeyleri cedit yeni"..
kahkülleri kesildi
Esme Ğelin daha; o Macargızının evindeki
mavi laylom pabuçlardan giymedi..
ahıra, ağıla inmedi.
süpürmedi, yemlemedi, sağmadı
Halıcı Memet’den avans alınmış “başlık”ı
gelinertesinde eve halı dezgahı geldi..
mengene kuruldu;
direzi gerildi
modele baktı
düğüm attı
“küt” “küt” “küt” kirkit vurdu
halı dokudu
peynir yoğurt çalmadı, aş pişirmedi
beline inen sekiz belik saçı bir daha örülmedi
























gün gelip de bizim saçağa bayrak asılınca
ertesinde kına yakılacak sarı saçlarına
kepeziyin iki yanında ayna
yedi renk poçu
renk renk tavıktüyü
elinde "gelin gülü"
ben de kösele tabanlı mes alacağım sana
ama eve halı tezgahı kurulmayacak asla
ne seninkilerin, ne benimkilerin adı çocuklarımıza
anam anasının adını goydu da n’oldu
“bi Allahın gulundan gabil” görmedi “Dudu”
babam öykünüp bir radyo sanatçısına
“ne demekse?”
“Nejla” koymuştu böbe(ği)mizin adını
küçük kardeşime göre “cezla”
bir sonrakine de zaten “Gülcan” hazırdı
"Nejla-Dudu?" değmedi yaşına
anamca; “nazar” değmiş uzun-siyah saçlarına
parıl parıl gülen gözlerine
ebem “bi ğurşun” döküvermedi nedense
kara yundan “beş şiş”le örülen çorapları
babamın baş yastığının içinde
bir de; bir bukle saçı, anamın muradı
çaputla bağlı
kim bilir daha ne vardı içinde o yastığın
muradım…; muradım? sen’din!
oysa sen; şehre gelin olma sevdasındaydın
sen gelin oldun
ben elin!
canın sağ olsun!



























canın
sağ
olsun!






DİPNOTLAR


eğre: toprak dam ve çatıda mertek(yatay dikme)lerin duvar dışında kalan kısımları,
acanta; yeni, yesyeni, yepyeni, ilk el, eldeğmemiş, kullanılmamış.
seyik: kol ve bacak kırıklarında kemiğin doğru kaynaması için yanlara konulan tahta, atel.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL