yaralarından şiir fışkıran kadın
masum bir çocuğun mavi gözlerinden korku toplar,
önünde peştamal, içinde yemlik, çıtlık otları
avuçlarında tatlanır şeker gibi, gök kubbenin katları.
savurur dualarla yüreğinde ki korkuları

her insan ister 4x4 ile binip gezmeyi
ama adam gibi sağlam kafa ile gezmeyi

bihter kızın analığının henüz ikinci yılı.
16 yaşındayken körpe kucağındaydı Mehmet’i
korkunun faydası yoktu gelmişse eceli
arabanın acı acı duyuldu ani yapılan freni
ve yağlı duman sıyırdı bembeyaz teni

kadının gözleri sanki bir gemi,
düşünce yere yana devrildi
içinde kaldı ağlayan Mehmet'i
hangi yürek dayanır ki
hangi doktor yaşatır ki 17 sinde gideni
ya Mehmet’i, Ya Mehmet’i

şaşkındı arabada ki
anlaşılan o ana kadar hayatı oyun sandı.
yaşı henüz 21 fiyakalımı fiyakalı,
kirli sakallı suratıyla tarz bir delikanlı
ukala oluşu belli ama iyi yürekli ve akıllı,
yaşadığı şoktan oda yıkıldı.
tanıdım yüzüne bakınca
babası burjuvalar sokağında usta dönerci
kendisi de aşağı ki yüksek mektepte iki yıldır öğrenci

her insan ister 4x4 ile binip gezmeyi
ama adam gibi sağlam kafa ile gezmeyi