8.4.2017 16:09:19
Kül ve duman
Hasretle sarmaş dolaş
Her seferinde yaşanmamış gibi
Silbaştan tekrarlanıp duran
Kayıyor hangi yıldıza koşsam
Karanlıkta ne yazabilirim
Nitekim düştü bütün kelimelerim
Dalından koparılan çicekler gibi ölüyüm
Bulutlar ağlıyor yine bu gece
Sulamak için bütün harap yerleri
Uçurum, uçurum üstüne
Atar çığlığını en derin
Hıçkırık halinde
İki kıyı buluşuyor yüreğimde
Su verir gibi çöle
Söylüyor yağmur gökleri
Göğsü inip kalkar dağların
Telaşlı bir haberci gibi sinemde küt küt atar
Gönül sesi
Geldi en ince dala düştü
Bastırırım kalbime
Kimse uğramadı bizim kaldırımlara
Göğüsleyemedim rüzgârı
Yaşamayı bilmiyoruz ondan belki de
Kelebekler...
Ah kelebekler...
Gövdeme çarpıp ölecekler.