19.7.2018 15:36:22
ay ışığını okşuyor bir bulut
parke taşlarını yalar gibi geçiyor gölgem
gecenin sessizliğini yırtıyor ayak sesim
doğduğu nehre ölmeye gelen balıklar gibi yine senin sokağında yım
sokak köpekleri ile birlikte geceyi volta lıyorum
etimi delercesine yüzümü kırbaçlıyor Ankara nın ayazı
bir suçlu gibi ürkek ve tedirgin
tanıdık simalardan yüzümü karanlığa gizliyorum
heyhat…
bütün ışıkları sönmüş sırça köşkünün
karanlığa bürünmüş o fildişi kule
ve sen her zamanki gibi yine yoksun pencerede
bir bilsen ne kötü
gülümseyerek baktığın pencerelerde artık seni görememek
yatağına sığmayan nehirler gibi senin dudaklarına akama mak
bu müebbet e hafifletici nedenler bulup
beraat e kavuşamamak
seninle güzelleşirdi bu sokak, bu semt, bu ev
birkaç basamakta gözlerinle karşılaşmak ne güzeldi
sana giderken kalbim adımlarıma ayak uydururdu
birde öperdin ıpıslak…
içimin denizleri kudururdu
sevgili…
bir yudum mutluluğu sıratın diğer ucuna saklayan sevgili
ela gözleriyle beni büyüleyip, sonra gölgesini bile gizleyen sevgili
hadi dokun kırılsın zincirlerim
sıyrıl ayım bütün korkularımdan
hadi uyan
uyan kan uykulardan
bir şiire dokunur gibi hadi dokun parmak uçlarıma
yağmurum ol
ben rahmetinde ıslanayım
sil geçmişi
gelecek bütün acıları sende bulayım
ey benim soylu sevdamı sol yanına mühürleyen
dem bu demdir
durdur zamanı, ben hep sende kalayım