Sıraç Kitabı - Sıraç Kitapları

Siraceddin Hocam ile tanışıklığımız üzerinden yaklaşık yirmi yıl geçti; her daim onun hem lisan-ı hâl hem lisanı-ı kâlinden çok mühim ve menfaatli dersler aldım. Hakikaten nasihatleri, sohbetleri her zaman aklımın muallimi, kalbimin muhibbi, nefsimin terbiye edicisi ve ruhumun medar-ı surûru oldu. Hizmet zamanında ve dostlarına iyilik yapmak konusunda hep ilerde olup, maddî-manevî ücretlerin dağıt..»»

Nakşibendbi tarikatinin 200 yıllık siraceddin kolunun ; Osmanlı İmparatorluğundan türkiye cumhuriyetine kadar geçen süre zarfında ; Irak,İran ve Türkiye başta olmak üzereavrupa ve amerika dahil olmak üzere bir çok ülke ve kıtada faaliyetleri olmuştur.»»

Bu Kıymetli Eser Mahmut Ustaosmanoğlu Efendi Hazretlerinin ezberleyip sohbetlerde bizlere okuduğu hadisi şeriflerin toplandığı Siracu’l Müttekin isimli eserin tercümesidir. Bu Kitap tüm medreselerimizde okutulduğunu ve ezberletildiğini, sohbetlerimizde cemaate okunduğunu düşünürsek, anlaşılması için bizimde yardımcı olmamız gerektiği açığa çıkar. Eserde tercüme ve kelime manalar yapıldı. Baz..»»

Siracu'l-Müluk; siyaset, tarih, ahlak felsefesi, varlık felsefesi, fıkıh, kelam, hadis, şiir ve nasihat başta olmak üzere birçok alanı ihtiva eden bir kitaptır. Bu yüzden de, yazıldığı zamandan beri ilim ehlinin dikkatini çekmiş, yöneticilerin referans kaynağı olagelmiştir.»»

Son Granada hükümdarı Abdullah, atalarının ülkesinden ayrılırken, Padul dağının  tepesinde durdu. Bu yüksek yerden deniz görünüyordu; bahtsız hükümdar Afrika’ya gitmek üzere oradan gemiye binecekti. Bulunduğu yerden Granada, Vega ve kenarında Ferdinand ile İsabella’nın çadırlarının yükseldiği Genil ırmağı da fark ediliyordu. Abdullah, bu güzel memlekete, sonra da Müslüma..»»

Son Granada hükümdarı Abdullah, atalarının ülkesinden ayrılırken, Padul dağının  tepesinde durdu. Bu yüksek yerden deniz görünüyordu; bahtsız hükümdar Afrika’ya gitmek üzere oradan gemiye binecekti. Bulunduğu yerden Granada, Vega ve kenarında Ferdinand ile İsabella’nın çadırlarının yükseldiği Genil ırmağı da fark ediliyordu. Abdullah, bu güzel memlekete, sonra da Müslüma..»»

İlm-i Feraiz; İslam miras hukukundan bahseden; vefat eden birine, kimlerin mirasçı olabileceğini, ne kadar hisse alacaklarını ve bu mevzudaki diğer hususları bildiren bir ilimdir. Resulullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: ?Ey Ebu Hüreyre, (ilm-i) feraizi öğreniniz ve insanlara öğretiniz. Çünkü o, ilmin yarısıdır. Bu ilim (ehemmiyet verilmediği için) unutulacaktır. Ümmetimde..»»