0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
748
Okunma
Yılan suretiyle görünürdü yalan
Neydi ne için ve niye
Bilmezdi bile bile giderdi
Dağda ölüm toplardı belinde mavzer
Birer birer beşer beşer
Ölümden korkmazmıydı hiç beşer
Karlar altında haykırırdı sevişmeler
Yavuklunun sesiyle
Tetiğe dokundukça
Ateş çıkardı parmaklarından
Düş vururdu yediği vurgunların arasından
Şiir düşerdi aklına şehre bakarken
Şiiri kanla yazardı hıyaneti yazanlar
Elini kanla yıkardı şehri yıkanlar
Tiz çığlık gibiydi çatlayan kayalar
Ve patlayan kurşun sesleri
Uğultu üstüne uğultu
Feryat üstüne feryat
Toy yıllarına denk gelmişti yorgun dağlar
Simsiyah saçlarıyla yürümüştü yıllanmış kayalıklardan
Ellerinde kınası çocuktu sokak önlerinde
Sapanıyla Davuttu az yıllar önce serçelerse golyat
Zaman geçirdi onca yılı süzgecinden
Ve o gün o saat o dakika o an
Yıkıldı tek atımda gece vakti ayazda
Ayın ışığı yüzüne vurduğunda
Soluk ciğerlerine dar geliyordu
Kan dökülüyordu ağzından
Yıkan diyordu kulaklarında ki ses
Günahlarından
Sevdalarından
Rüyalarından
Gözünde yaş
Önünde yeşil seccade
Alnında kan
Sela geliyordu yattığı yerden
Fısıltılar bağrıyordu kulağına
Vatan diyordu
Yıkan diyordu
Yılan diyordu
Yalan diyordu
5.0
100% (9)