0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
973
Okunma

Duy çocukluğum !
Hani oyun oynarken düşerdim de
Diz kapaklarım kanardı, ağlardım;
Ne yaparsam kendim kendime yapardım.
Şimdilerde kalbimin kırıkları saçlarımı ağartıyor.
Artık içimden ağlamayı öğrendim.
Düşman olmuş insanlar bir birine.
Önceden ekmek derdi diye bilirdim bu savaşı.
Öğrendim ki toprak peşindeymiş krallar.
Bu yüzden kanlı olmuş eller, sonsuz girdaplar.
Saltanat süreyim derken, kıyılmış canlar.
Sevin çocukluğum en güzel günlerim sende kaldı.
Bu yüzden hep çocuk kalmak istermiş insan, anladım.
Misket’e, topaç’a , kuşlara , dere kenarında halı yıkayanlara.
Dalye’ye, saklambaç’a, kör ebe’ye ve daha nicesine..
Hoşcakalın; sonsuzluğun ellerinde tarih oldunuz..
5.0
100% (2)