Dünya yalan dolan çile duvarı Sırtın iki büklüm cepli abası Hakkıyla yaşayan cennet kapısı Doldurup koysanda altın tasını Kula kul olursun yaranamazsın
Din iman kalmadı kırıldı kanat Yırtılan yama dikiş tutmaz sanat Kol kanat gersen vatan gibi anaç Göğsünden emziren ak sütü helâl Ana gibi sadık yurt bulamazsın
Neresi acısa aklın orada Dün ankarada evvel her bir yerde Doğduğum bir şehir aklım izmirde Olsa ki elinde büyük şemsiye Yağmurdan altına saklanamazsın
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Anayasa ve Başkan Türkiye Cumhuriyetinin Bitişi İçin İzin Olur // Türk Devrimi Yazıları // Önder Karaçay Anayasa bile isyan etti…Türk Milleti nasıl isyan etmesin…
Öncelikle işsiz bir Türk gencinden MUHTIRA alanların vekilliği anlamsızlaşmıştır. Tarihte örneği olmayan bir garabet asilden dersini almıştır. Yine de milletle kandırarak, parayla ve hileli yollarla kendini kurtarma derdinden asla vazgeçmeyecekleri ortadadır.
Vatanın ve milletin geleceği tehlikede, birileri başkan ve anayasa değiştirme derdindedir. Bunun gerçek niyetine bakmak gerekir.
Ülkenin sorunu Anayasa ve Başkanlık olmayıp yasama, yürütme ve yargının görev yapması suçlular tarafından suçları ortaya çıkmasın diye baskılandığı için bir iradesizlik sorunu yaşanmaktadır.
Siz suç işlediniz diye sizi kurtarmak için devletimizin rejimini değiştirmek zorunda değiliz.
İnanılmaz bir gaflet, delalet ve hıyanetle karşı karşıyayız. Herkes uyumuş, hatta bu garabete hizmet etmiştir.
Bundan sonraki konumuz Anayasa ve Başkanlık tek derdi olan ve ülkemizi çıkmaza sokan 14 yıllık gaflet ve delaletten ve bu gaflet ve delalete muhalefette destek olan aciz siyaseti bitirecek Türk Halk Devriminin gerçekleşerek Partisiz Parlamenter Sisteme geçmektir.
Din, siyaset ve sermaye tüccarlığının sonu iflasla bitmiştir.
Vatanı ve milleti dil, din, ırk, mezhep temelinde 14 yıldır bölmek isteyen, terörle masaya oturan pazarlık yapan, sonra da gönlümüzün sağ alt köşesine terörün yerleşmesine göz yuman, şimdide vatanı geri almak için savaşıyoruz, kan akıtıyoruz diyen, devlet mahallesine kadar terörün gelip terör üretmesini önleyemeyen bir zihniyet Başkan olabilir mi? Anayasa değiştirebilir mi?
Yasal olmadığı halde Cumhurbaşkanını halk seçti diye parlamenter sistemi tanımıyorum gibi davranmak ne demek?
Seçimden bıktık. 2002 yılında söz verdiğiniz 12 Eylül ürünü Siyasi Partiler Yasasını, Vekil Dokunulmazlığını, % 10 barajını kaldırmayı hiç aklına getirmemiş ve yalan ile halkı kandıranların bu ülkeyi tekrar yönetmek hakkı olmadığını düşünüyoruz.
Siyasi partiler derin devlet adına kirli işlerin adamların yerleştiği ve her partiye dağıldığı tek amaç için rol yaparak tiyatro yapan ve halkı kandıran kapatılması gereken kurumlardır.
Anayasa mahkemesinden kırmızı kart gören ve aslında oyundan atılan bir parti nasıl oluyorsa ülkeyi 14 yılda bir felakete sürüklüyor ve oy verenlerin tepkileri görülmüyor.
Siyasi partiler hazineden yardım alarak sermayeye reklamla bu parayı aktarmaktan başka hiçbir işe yaramamaktadır. Ayrıca sadece meclise girenlere para verilerek ayrı bir adaletsizlik ve haksızlık yapılmaktadır.
Vekil olmak parayla buluşmak, birilerine iş bulmak, ihanet projelerine destek olmak mıdır?
Anayasa değiştirmek ne zamandan beri bir kişinin kişisel isteklerine göre yapılır oldu?
14 yıllık yaşanan bu gaflet ve delaletin ülkemizi ve milletimizi getirdiği nokta savaş, kan, terör, işsizlik, batık bir ekonomi, pahalılık, kaos tehdidi, iş savaş yaygarası, dış savaş yaygarası, bunca sorun varken tek sorun Başkanlık ve Anayasa nasıl olur?
90 yıllık birikimlerimiz yok pahasına satılmış ve talan edilmiştir.
Saray başlı başına bir felaket anıtıdır. Canlı helak müzesi olacağı günleri beklemektedir.
Kendi kurduğu partisini şimdi kendisi dışlıyor. O zaman geçmişin yanlış olduğunu anlamına gelmez mi? Nasıl oluyor siz Başbakan iken yürüyen sistem siz Cumhurbaşkanı olunca yürümez oluyor?
Muhtarlarla bile toplantıyı siz yaparsanız bu ülkede demokrasi kalmadığını en ibret örneğidir.
Kaymakamlara bile kanun tanımayın diyen bir Cumhurbaşkanı en büyük suçu işemekte, hatta kanun tanımamayı sanki olumlu bir davranış gibi yaşamaktadır.
Milletin seçtiği demekle her istediği yaparım anlamına gelmez ki?
İşte sonun başlangıcı bu zihniyettir.
Ben ne dersem o olur egosu diye bir demokrasi örneği var mı?
Bu zihniyete Anayasa yaptırmayacağız, bu zihniyeti Başkan yaptırırsak bitişin iznini vermiş oluruz. Bütün bu yaşananların tek kişinin istekleri için bir toplumun kaderiyle oynamak anlamına gelir. Dün terörle masaya otur, bugün savaş, dün kırmızı halıyla karşıla, halay çek, bugün terörist de, oysa ilk gün terörist desen bunları yaşamayacaktık. O zaman şu çıkıyor ortaya siz kendinizi kahraman yapmak veya kendiniz için terörü ülkenin başına hangi amaçla bela ettiniz? Bu ülkenin yürümeme sebebi sizsiniz. Siz Başkan olamazsınız ve Anayasa değiştiremezsiniz. Bu şartlarda millete hiçbir konuda gidilemez. Medya terörü ile kafa karıştırılan, sosyal ağlar ile fitne ve fesadın kol gezdiği bir ülkede siz kimsenin can güvenliği olmadığı bir ortamda ülkenin tek sorunu Başkan ve Anayasa diye tutturmaya hakkınız yoktur. Derin devlet sermaye üzerine neden gitmiyorsunuz? Türk Milleti adına siyaseti dizayn eden bir çeteyi yoksa siz mi koruyorsunuz? Üst akıl Türk Milleti olması gerekirken bu çeteye mi üst akıl diyordunuz? İşsizden MUHTIRA alan ve Türk Milletinden kırmızı kart gören bir 14 yılın hesabını önce verin. Sandık kirleri yıkama yeri değildir. Yasama, yürütme ve yargı erklerini iş yapar hale önce getirin. Yargılanın, aklanın ve sonra haklıysanız Başkan olup olmamaya ve Anayasa değiştirmeye o zaman Türk Milleti karar verir. Oldu bitti ile Anayasa değiştirerek, rejim değiştirmek ve Başkan olmak kabul edilemez bir egodur. Türk Milleti bir kişinin bu kim olursa olsun iki dudağı arasına sığmaz. Nutuk sonrası Türk Devrimini yazan ve bir sırla mahşer tufanının yaşandığını canlı helak ibretini insanlığa duyuran sermaye ve siyaset ihanet çetesine işsiz kaldığı için hakkını arayamadığı ve engellendiği için milyonlarca insan adına Türk Milleti adına kitapla MUHTIRA veren işsiz; Önder Karaçay
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.