5
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1610
Okunma

Düştüğümüz hale ne demeli?
Bir zamanlar gözümüzün gördüğü mesafenin
Daha da yakınından geçemezdi belaların türlüsü
Ya şimdi ??
Belanın en azılısını
Gözümüzün bebeğine yerleştirdiler
Ve de kalbimizin tam da orta yerine
Sebebi kim?
El veren, yol veren kim?
Kimin karanlık kanatları altında
Besleniyor bu olmaz olası melanet
Biz ağıtlarda iken
Bayramdan günler yaşayanlar kimler?
Teröre lanet..
Yapanlara da….
Yaptıranlara da…
ALLAH RAHMET EYLESİN GİDENLERİMİZE
MİLLETÇE BAŞIMIZ SAĞOLSUN..
Çok kısacık anlarda bile sevinmeye
Azıcık mutluluğa fırsatımız olmuyor
Ölüm yağıyor başımıza her yerden
Ne kulun niyeti / gücü / var, değiştirmeye gidişi
Ne de sebepleri Yaratan’ dan bulmuyor
Ölüm uykusunda gözlerimiz..
Ki baktığımız yerlerde gördüklerine yabancı
Yüreğimiz taştan duvarlar arkasında kilitli
Ruhumuz savrulmakta bilmezlik rüzgârlarında
Hep bizden yana hafif tartıyorken
Adalet terazisinin kefesi
Kim gelmiş, kim gitmiş
Kim ölmüş, kim kalmış
Umurumuzda değil olup bitenlerin zerresi
Zaman eskimekte bakır rengini alarak
Yollar başladığı yerlerde bitmekte
Kullar bedbin, hayatlar paramparça
Her türden zebaninin yalınkılıç beklediği
Çıkış kapısına üç nefeslik mesafede
Sıramızı bekliyoruz her birimiz
Kurbanlık koyun misali öylece
Sözümüzü yele verdik
Gözümüzü sele verdik
Cismimizi küle verdik
Saklandık her birimiz bir karanlık köşeye
Ne dur diyebildik zamana
Ne karşı çıktık gaflet, ihanet ve talana
İnsan olmaktan beri kıldık kendimizi
İnsanlıktan da, çoktandır…
Bu canım dünyanın nimetlerinin
Artık bize göre olmaması ondandır
Işıksız diyarlara başlatıldı yolculuk
Her an uzağa düşmekte düşünce mesafemizden ati
Yüreklerimizde cehennemi yangınlar
Ellerimizde çaresizliğin tüketilmiş takati
Kendi düşen ağlamaz
Bizzat yaptıklarımız
Ya da yapamadıklarımız sayesindedir
Boynumuzu sızlatan kasapların bıçağı
Ve engel olamadığımızdandır
Birileri tersine döndürürken
Elalemin uzayda istikbal aradığı
Muassır medeniyet eşiğindeki çağı
5.0
100% (9)