2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
745
Okunma

Yıkar acının hamuru salkım söğüt saçlarını
Acıyarak
Söker bir bir içimin kaldırım taşlarını
Kanırtarak
Son vapur alır rıhtımdan yolcularını
Kopartarak
Sarar kahve kokusu geçmişin yaralarını
Sağaltarak
Bende acı dinmez çocuk
Nasılda yanık kokar bağrımız
Taze acımızla
Dünden kalan tek ortak ağrımız
Sinsi sancımızla
İstanbul güler halimize biz sağırız
Umursamaz tavrımızla
Tuz basıp yaralara geri tıkarız
Sahte kahkahamızla
Sende acı dinmez çocuk
Birer pir sultanız yolu darağacına düşen
Tarih karası
Bir ölür bin doğarız acılarla ölümsüzleşen
Sırrı perde arkası
Acının hamuru değil miyiz alazda pişen
Gün ortası
Mayamız çamurdan insanız hep çirkefleşen
Bencillik kavgası
Bizde acı hiç dinmez çocuk
5.0
100% (5)