1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
625
Okunma
90’lı yılların sonlarında İzmir’de bir karakolun bahçesine terk edilen ve polislerce Umut adı verilen engelli bebek nezdinde tüm engellilere ithafımdır
Umudum kalmamıştı
Umut dediniz bana
Eski hayatını unut dediniz bana
Ne olmuş yani benim önceden de yoktu ki hayatım
Elleri boşlukta diye üzülmeyin
Benim eskiden de tutmazdı ellerim
Bana el olan ağlar, ben gülerdim
Hala gülerim ağlasam da bilemezsiniz.
Önceleri severiz dediniz ben de bekledim
Anladım ki uzun soluklu değilmiş sevginiz de
Hani her şeyi bilirsiniz de
Anlamazdınız yalnızlığın o garip sancısını
Siz bir yer açmayın zaten o dolu kalbinizde
Bilemezseniz konuşamamanın tonlarca acısını...
Benim de bilmediklerim vardı elbette
Mesela bilmem nasıldır annemin yüzü
Ya da babam nasıl severdi beni kim bilir
Okşar mıydı bakışlarıyla yüreğimin sancısını
Gülen bir çocuk görsem gözüm irkilir
Bu sabah kahvaltıda çoğunuz
Ekmeğine reçel sürdü ve çocuğunuz
Şikayet etti dün vitrinde görüp
Almadığınız ayakkabı için sizi eşinize
Ve belki de siz;
Sokakta yürürken
Elinizden kurtularak koştuğunu anlatıp
Onu şikâyet ettiniz.
Biraz da ben anlatayım
Diyeceğim ama
Benim durum bana kalsa tam bir muamma;
Zaten başı da sonu da malumunuz
Önce sesiniz geldi
Ve sonra göründü yüzünüz
Ve ardından duyuldu dışarı yürüdüğünüz
Umut dediniz, unut dediniz ve gittiniz...
"Özürlüyüm, özür dilerim "
5.0
100% (1)