Bir acayip oldu hancı,
Er yolcuyu Jale yapar.
Hile yok diyen oyuncu,
Oyun başlar hile yapar.

Kertenkele satar kuşçu,
Harç karar bulunmaz aşçı.
Savaş isteyen savaşçı,
Sulu kardan kale yapar.

Bazen kardeş, bazen abi,
Dosttur her derdin tabibi.
Şimdiki dost arı gibi,
Gezer gezer çile yapar.

Baş tacı eder madamı,
Bilmem kural mı, moda mı?
Menfaat en düz adamı,
Burar burar lüle yapar.

Salonda büyütür kası,
Köyümün delikanlısı.
Bol yamalı şalvarlısı,
Paçasına pile yapar.

Yoldaşıydı sefer tası,
Babadan kaldı mirası,
Miras yedi köy ağası,
Köylüsünü köle yapar.

Zanaata yoktur merak,
Yer değişti yakın, ırak.
Horon öğrettiğin çırak,
Loş sahnede bale yapar.

Bozuldu pisikoloji,
Aynı yerde ekoloji.
Ama bugün teknoloji,
Bol dikenli lale yapar.

Yolda yürümeyen yayan,
Bastığı her yerde kayan,
Pasa ayak vuramayan,
En sert şuta vole yapar.

Fakir aş koymaz tasına,
Çuval giyer arkasına.
Zengin basket potasına,
Gömleğini file yapar.

Müşteri çeker nazını,
Esnaf, çok eder azını,
Mahallenin çolbazını,
Maradona, Pele yapar.

Sermaye alır kardeşten,
Dost, patron olur beleşten,
Müdürü bulur kalleşten,
Kardeşini vale yapar.

Nam alır mazlumu ezen,
Zalimlere övgü dizen.
Ne yazık ki bozuk düzen,
Kıvılcımı şule yapar.

Su emer girdiğim kovuk,
Bol gelir taktığım kavuk.
Akyüz’den yem yiyen tavuk,
Yumurtayı ele yapar.

Seyit Osman Akyüz