7
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1576
Okunma

gerçek ismi "ayiş" olsada
zor gelmiş nüfus memuruna
"Ayşe" diye yazmış kütüğe
garibim her fırsatta söylerdi
ismim "ayşe" değil "ayiş "diye
kimbilir belkide çallı dedemden çektiklerini ismine bağlardı
"ayşelerin kaderi yok kızım
sonuna gül ekleşende
gülmeyince gülmüyor" derdi
hani "ayiş" diye çağırsalar
çektikleri son bulacak
yeni bir sayfa açılacak
gurbette anasız, babasız büyüdüğünü
gurbetten gurbete gelin gittiğini
hasreti ,kimsesizliği,çaresizliğini
koca diye koca yürekli değil ,koca elli bir adama
ömrünü hasrettiğini unutacak
dedem değişecek anlayışlı bir eş olacak
görümcelerin doldurmasıyla yediği dayaklardan
moraran teni,daralan yüreği huzur bulacak
"ayşe" hanım
benim için "ayiş" hanım
asil,bakımlı,görgülü,saygılı
otururken bile dizlerini kibarca kıvıran
bacak bacak üstüne atınca daha bir hanım duran
elinde tuttuğu fincana dudaklarından sükut,
ellerinden güzellik bulaştıran
yetiştiği ortamın ve soydan gelen asaletin temsilcisi
tam bir Istanbul hanimefendisi
ayiş hanım,can annanem canım
yılların verdiği yorgunluğa rağmen
dedemin vefatına kadar "of be adam" demeyen
surat asmayan,
yüreği burkulsa da dedemin sözeriyle
asaletinden kimsenin yanında ağlamayan
gizli gizli döktüğü yaşları tülbentinin ucuyla kurulayan
kocasına sofra kurup
o yemeğini bitirmeden ,sen de ye demeden yemeyen
kalan yemeği sorar diye tel dolaba kilitleyen
el pençe divan bir yudum su bile içmeyen
kimse bilmezken tatlıda vanilyayı,spagetti makarna ,lazanyayı
annanem pişirdi en güzelinden
yine de kusur bulurdu dedem
konakta bakıcılarla el bebek gül bebek büyümüş
evlatlıkmış akrabasında ama evlatlık olduğunu hissetmeden
varlık içinde sevgi ve ilgi ile büyümüş
sonra çekeceği varmış kader onu çallı dedemin memleketine sürümüş
ilk okula göndermişler 3 sene okuma yazmayı sökememiş
beni okuldan alın demiş
ciciannesi çok uğraşmış öğretmek için olmamış
"kafam almadı kızım"derdi
kimbilir belkide ana baba özleminden
yolda yürürken dedemden beş adım arkada yürürdü
dedem kızardı bir adım mesafeyi kısaltsa
sonradan anladım neden dedemin yanında yürümediğini
ananem 1.80 boyunda, 1.60 ya var ya yok dedem
ananem güzel ,çirkin sayılırdı dedem
ananemi yanında taşımak ağır gelmiş olmalı
rahmetli dedemin boyuna huyuna
bu asalet,bu güzellik çok fazla
arkada yürütmesi o yüzden
hayata tutunmus çektiklerine ragmen
kırık kanatlarını gücü yettiğince gerip üzerlerine
üç evlat yetistirmiş üçüde birbirinden degerli
dedem tam bir çallı idiyilana bile " imdat "dedirten.
boyu posu yoktu rahmetli dedemin
ama çallı geliyo dendimi millet kaçacak delik arardı şerrinden
benim diyen güvenip"sen"diyemezdi dedeme
korkardı,çekinirdi
gözü karaydı dedemin
onun dediği olurdu her zaman heryerde
ananem ne kadar sessiz ise,dedem o kadar geçimsizdi.
iki zıt karakter senelerce aynı yastığa baş koydu
dedem yün yastıkta horlarken
ananem yüreğine her gece en ağırından bir taş koydu
ikiside rahmetli şimdi
dedemi özlüyorum,ama annanemin bambaşka özlemi
mekanları cennet olsun
inşallah ahrette üzmüyordur annanemi
dedem vefat ettiğinde annanem çok ağladı
ben de annanem gülsün diye
"çok eziyet etti kalan ömründe üç gün gün yüzü gör niye ağlıyorsun" dedim
cevap teyzemden geldi"gün yüzü görmediki dedende
ne bize babalık ,ne anneme kocalık yaptı
onca sene çektiklerine ağlıyordur garibim" dedi
nur içinde yat canım annanem,ayiş hanım yerde değil nurda yat.
Aysegul Atakli 04.02.2016
5.0
100% (9)