4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1224
Okunma

-Acele Etme Zam/an-
...
Gecenin o dingin karanlığını
içinde hissedersin ya bazen,
gün ışığı da doğar ya inatla
gözlerini açmak istemezsin
yorganın sana kuş tüyü kadar
hafif gelir içine gömülürsün
sımsıcacık dahada derine.
Düşlerinden uyanmak istemezsin ya hani,
Zoraki kulaklarını çınlatan o sesi
sustursanda ısrar eder seni
kaldırmak için ve yenik düşersin
zamanın kendisine.
İşte her zaman kelimelerle
bile yarışır bu zaman ne kadar
anlatsanda kendisini, umursamaz
ve hep kazanır, kural budur çünkü.
Bazen tam da sevdiğinin omzuna
dayamışken başını geçmesin
istersin ve an’ın güzelliğini yaşarsın,
Aşk’ın cömertliğinde,
bazende acılara denk gelirse
çabuk geçsin istersin unutmak
unutturmak için hüzünlerini.
Yanıldığımız bir şey var sanırım
hep kendisine çalışır zannetsekte
aslında o hep bize çalışır.
Akıp gider bir çırpıda bizi hayallere
kavuşturmak için, yine de yaranamaz
değilmi.
Velhasıl zaman bu, sana uymaz
sen ona uyacaksın hep,
çokta ketumdur taviz de vermese de
mutluluğuda yaşatır yine kendi
içinde hak ettiğin sürece.
Aslında kendisinin bu tutumunun
doğru olduğunu yine kendisi
anlatır bize zaman zaman da
dokundurur kıymetinin değneğini.
Eh be zaman sen nelere kadirsin
ne senle olunuyor dolu dizgin,
ne de sensiz olunuyor, yolunu
gözlediğin yüreğinde gizlediğin
ne varsa artık beklediğin.
Ey zaman;
ne sen acale et ömrü bitirmekte
onca yaşanacak güzel günler varken
düşlediğin,
nede aheste ol sevgiliye yetişmekte.
İçine hapsettiğin zaman/sızın bizim,
geçmek isteyen se zanam/sızlığın senin.
Zaman zaman dur bekle ne olur,
beraber ilerleyelim.!
Zira; an’da güzelsin,
ne acelen var ki.
Sevil Özdemir
5.0
100% (3)