Sığdıramam içime bir türlü, sevdan büyük sinem dar,
Okşamaz olsun saçımı, senden gayrı esen bir rüzgar,
Kırığım döküğüm bilesin, kıymetsiz eski vazolar kadar,
Bir tebessüm et Ey Yar! onmaz başka türlü bu hasar.

Topladım tüm hasadımı, üstelik hem varımı yoğumu
Ayırmadım kendime tek parça, sana koydum çoğunu,
Kapı eşiğinde olsun ağırla, cevapsız koyma bu sorumu
Gönlünde ufacıkta olsa, bir yer de benim için dolumu?

Layık değilim isteyemem, gözüm bir kez baksın yüzüme,
Sıkı sıkıya çek perdeni, gölgeni görsem dönerim deliye,
Şaşar kalır aklım, ben nasıl mukayyet olurum ki fikrime,
Görsem seni ey yar! Bir an hayalimde yahut düşümde.

İstemem başka lütuf, selamıma desen bir ’aleyküm selam’
Vallahi şu dermansız gönlüme başka yerde teselli aramam.
Meyletmem kimselere, dünyaları serseler dönüp bakamam,
Çekilir tüm kelimeler dilimden, edemem ki en ufak kelam.


Anmasam adını, getirmesem hatırıma günde yüz bin kere,
Ancak seni andıkça su serpilir, bağrımda harlanan şu köze,
Taş olsa eritir alıp koysam yüreğime, özleminden bir katre,
Kan oturur gözlerime; beklemek, özlemek, hasret ne kelime.

Yağar üstüme karanlık, ses gelmez ne güneş ne de aydan,
Bir küçücük pencere aç, göz gözü görmez oldu dumandan,
Beni bilmesen de olur, haberdar ol yeter sızlayan yaramdan,
Bir incecik ip gönder, çıkıp kurtulayım şu dipsiz kuyulardan,

Ah! eder sızlanırım, düşerim kederimden ateşli bir hummaya
Avuçların çare dolu, lüzum yok kimselerden medet ummaya,
Kapatsam şu yorgun gözlerimi, bir kerecik gelsen rüyama,
Bu dâhi yeter ey sevgili! hem ahiretime hem bu dünyama.