bu gecede
her gece gibi
dualarım yine sağır


düşlerim ikinci el gece pazarında yok satıyor
hayallerimden de nicedir mektup gelmez oldu
umarım kırıklıkları çabuk geçer


açmazlarım zaten açılmıyor ki çıkmazlarıma çıkayım


bu gecede
her gece gibi
bir keman hıçkırığında boğulur sessizlik

incinmiş dalgalarda kıyıya vurur nağmeler
ve kıyısızlığımın izdüşümüne tutunur notalar


çal be kemancı
şehrin gözkapakları düşmeden ömrüme
bir yalnızlık senfonisi de benim için çal



geceler ağlar
ben susarım
susadıkça da en mahrem yerinden içerim düşlerimi


şarkılar ağladıkça
ben yine susarım
susadıkça kıyı kıyı içerim gözlerinden


sen ağladıkça
ben yine susarım


ve diyorum ki

ben bize bölünmeden
çarpıklığıma bir çarpı daha atmadan
ve hatta romatizmalarım ince ince azmadan
çekin şu kara bulutları üzerimden
şimdi kana kana ben ağlayacağım



hançerine kör bir kesik ekliyorum dilimden
bu kesik ki dünden bir izi dişlemektir günüme


sözün özü
dünden kalma bizi yaşıyorum yarına bir sigara yakarak



bak
ocağa düştü takvim aralığın üstünü örterek
hancı kimdir bilmiyorum ama her gün doğumu bir sancı bana bu aralar


yolcu ben miyim onu da bilmiyorum
ama kuşku yok ki
suya bastırdığım güneş ve ipe astığım tüm gölgeler bana daha da yabancı



bakmayın öyle
her önüme gelenle seviştiğime
benimde sırlarım vardır kendi çapımda
ki dostumdur sırlarımı yasladığım arka sokaklar


ne zaman yorgun düşsem bu şehirden
uzanabildiğim her köşe yalnızlığı döşeğim olur inceden



inanmıyorsanız
bir bir kedilere sorun beni
..............................................bir de sensizliğe…









ilhanaşıcıocakikibinonbeş