3
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
1028
Okunma
.
karanlığa pay ediyorum gözlerimi
sesimi atıp kaçarken kuyuya
bin kere amin; her adın geçtiğinde aklımdan
her şey eskiyor evet
gencecik güneş tepede, billur bardaklarda çay
babamın sesi telefonda
zaman beklememeyi öğretiyor insana
bir karanfil kıpırtısı içimiz
sen çocuk, hayatın sağ tarafından başla her gün uyanmaya
bundanmış meğer lavanta keseleri çekmecelerde
teslimiyetmiş annemin beyaz yemenisi
bilemedim
dosdoğru geçmeyi aranızdan
aynı özrü bağırdı kabahat, su aynı kanı kustu
şarap yıkadı günahlarımızın kirini
öyle güzelsin ki bunca telaşın içinde
bir lokmayaymış açlığım, susuzluğum bir damlaya
sen sağ ol içinmiş ölmelerim
ölmelerim en kolay
razıyım evet
göğsünün tuzuna bulanıp
bir ormana gönüllü yağmaya
.