1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1363
Okunma
uzun bir zamandanberi
farkına varmadan
o kadar ınanmış..alışmışım ki sana
bir mikroskop altında
kanımı incelediğim de bile
gerçeklerin tekrar tekrar tekrar
çogaldıgını görmekteyim
olmasaydı
senin bal kovanların
bal arıların
ne de
sanat müzelerinden seçilmiş
matısse ve pıcassonun resimleri basılı
bayram kutlama gönderilerin
ne polis sirenleri
ne tarih kiştapları
ne de tutuldugum
üçüncü derece lenf kanseri
ne teselli edebilirdi beni
ne de avutabilirdi
hatta
arkadasımın hastahaneye götürülürken
yolda ölmesi degil
taksi şöförünün
ücret konusunda ısrar etmemesi
en fazla şaşırttı beni
neler söyleyebilirim ki, sana bu gerçekler karşısında
ey acımasız canavar mı diyeyim
neden beni bu kadar ihmal ttin mi diyeyim
ve isyan edeyim
artık karşında
açıkca ve korkmadan konuşabilirim
geçirdiğim tecrübeler çok şey ögretti bana
artık daha erkeksiyim
daha da çok düşünüyorum kendimi
ve daha kıskanç ve korkagım
bugün
ılık meltemler bile üşütüyor beni
gökyüzü daha mavimsi grilerle
ve mavimsi aklarla kaplı..soguk
masmavi degil
kalbim bşile hala senin aglareına takılı
ve ruhum da
hapsolmuş zamanın çaglayanlarına..ıslanmakta
ve şimdi
öldürülen polis şefinin cenaze yürüşüne katılanlar
bir fırının önünden geçmekte
ve fırından yayılan
taze ekmek kokuları
isteseler de istemeseler de
ellerinde olmadan
yas tutaların agızlarını sulandırmakta
yaşamın getirdşikleri ve getirecekleri
tören yürüyüşü için hazırlanmakta
yetim kalan çocuk
babasının telsiziyle
tabutta giden babasıyla
BAba baba DİYE
KONUŞMAYA ÇALIŞMAKTA
YÜCE YARADANIN GÖZETİMİNDE
HER ŞEYE RAGMEN YAŞAM DEVAM ETMEKTE