20
Yorum
38
Beğeni
0,0
Puan
2420
Okunma

öyle ağır ve içinden çıkılmaz bir bataklıkta ki bu dünya yükü
kolayca taşıyıp bu zayıf insan kollarla uçmak
mümkün değil düşlemek maviliklere varmayı
vurdular en çocuk yanından adımlarımızı
en sivil en sözde demokratik darbeyle
sayamıyoruz ölüleri
söz sözü yalanlarken nasıl yürürüz
arkasını dönüp gitmişken bizi beklediğini sandığımız
nasıl inanacağımızı bilmediğimiz sevgili
yeter derken bir yudum sevgi kalbimizi ısıtmaya
harlatmaya artık buz tutan ocağı
küllerini bir rüzgâr savurdu
eskiden masal anlatan
yaşlı insanlar da öldü
ya da unuttu masalları
güller kurudu kitap sayfalarında
biri kaldı uzaktan bakmaya ürkek
vurulup cenazeleri götürülürken tavşanların
avcılar her karaltıyı vurdular..
08. 01. 2016 / Nazik Gülünay