11
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
2279
Okunma

Bir çuval ölü kemiğiydi sevda
Gözlerinin yeşil körfezinde soluyan
Mevsimsiz şarkıların bozuk notalarında
Asılmıştı kini, göz kirpiklerine
İnce bir perdeydi kalbindeki zar
Vücut hatlarını belli eder gibi
Sırıtıyordu dişlerinin kemik sesleri
Kadınlar geçiyordu ıslak sokaklardan
Hüzzam bestelerin son nefesiydi zaman
Bir adam elleri çenesinde
Pozlar veriyordu merdiven altında
Gözleri deli gibi dışarı fırlamıştı
Yağmurlu bir hüzün akşamıydı
Haddi hesabı yoktu yere atılan izmaritlerin
Hancı Süleyman’ın dağ başındaki metruk mekanı
Kadeh sesleriyle yankılanırken
Kırık umutların dar sokağıydı mutluluk
Acımasız bir adamın ön dişleriydi sevgi
Yalnızlıklar sokağında
Ne gezer Bremen Mızıkacıları
Adam işte görüyorsun esen fırtınaları
Ölü yıkayıcısı gibi roller yapma insanlığa
İnsanlık dün sizlere ömürdü zaten
Bak arkadaş, yağma yok öyle
Sen hiç karnı aç bir çocuğun
Rüzgarda uçan saçlarını okşadın mı
Sordun mu bir sokak müzisyenine derdini
Kırık plaklar gibi başımı ağrıtma, git
Git gidebildiğin kadar insanlığın
İnsanlıktan çıktığı o lanetli şehirlere
Unutma, her kalbin umutla attığı
Bir güneş sonrası vardır uzaklarda
Yakala o hayali, kucakla nefes nefese
Nasılsa görüyorsun işte
Herkes yalancı bir düşte
Benden bu kadar anlayacağın
Hadi git şimdi gözlerimin hudutlarından
Bir güneş doğacak o dağların
Bekle, arkasındaki umutlarından...
Oktay ZERRİN- Bafra
07-01-2016- 03.14
5.0
100% (12)