0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
974
Okunma

eskiden
hayatın avuç içi
sarılırken mor düşüncelerimize
biz renksiz uçurumların
göğü olmuştuk
hiç bir bilinmez ezgi sarmıyordu
gölgelerimizi
Şimdi
düşmekten dönen
türküler taşıyoruz saz günlüğümüze
vakit susmuş
söyleniyor günlüklerden sözler gönlümüzün çemberine
sanki
Sararmış yaprakların renkleri gibi
kök salmışız doğada
sanki
incecik toz tanelerinden yeniden doğuyoruz
Neden
Acımasız olmuş dünya
neden
sevenleri görmez olmuş
duvaksız nedimelerin türküleri.
öyle ki
sevemeyenlerle dolmuş yaşam
ve neden her yanımız
uçurum kenarı
ki
her yanımız türkü nöbetlerinin sevdalarıyla dolu
gel
biz yürüyelim sevdiğim
ışıklı ezgilerin karanlıklardan
ver ellerini güzelim
bak kaygılar da esir.
semalara yükselelim
varacağımız durak belli
ama/gittiğimiz yol
bilinmez
....
5.0
100% (4)