1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
827
Okunma
1.
Gecenin kuytusunda titreşen gölgeler görüyorum yarı uykulu
Paralel zamanlar dans ediyor fırdöndü gibi dört bir yanımda
Derken uzak yıldızlardan uzanan bir ışık aydınlatıyor geceyi
Yüreğim açılırken dudaklarım mırıldanıyor sessiz bir dua gibi her heceyi
Ritmi anlaşılmayacak yoğunlukta çarpıyor içimdeki kalpler
Gözyaşlarımdan damlalar coşkulu bir kıvamda birleşiyor avuçlarımda
Söylediklerim söylemediklerimin dünyasında birer birer yol alırken
Ilık bir meltem savuruyor benliğimin yalnızlığını sakin kıyılara doğru
2.
Ey ufuktaki yalnızlık çizgisinde sıraya dizilmiş sessiz piyadeler
Hangi satranç tahtasının acımasız savaşından ayrılıp da geldiniz
Nicin siyah ve beyaz değilde mor ve grisiniz
Yoksa hayatın bir sonraki yıkıcı hamlesinden habersiz misiniz
Kum fırtınası ardına saklanmak ne zamana kadar
Ne zaman dağılacak o muhayyilesi emsalsiz bulutlar
Yokluğun yanıbaşında yaşayan varlar da var
Bir nefes ve bir hevesle başlayacak belki de binlerce ses ve sedalar
3.
Doludizgin koşan umutların yanında arsız bir kişneme peydah oluyor aniden
Gözleri kapalı toynakları koşmaktan yorulmuş yaşlı beygirler terkediyor sahneyi
Onlarca patırtının binlerce kal sesinin ardından
Ince bir ney sesi deliyor geçiyor her bir sesi ve nefesi
Boynu yana yıkılmış bir semazen gibi bekliyorum geceyi
Gelmesi ozlemle beklenen anın heyecanı sarıyor dudaklarimı
Incecik uçmaya hazir bir tulbent gibi kıpırdanırken
Sıcak bir huzur sarıyor en uzak hücremin kalbini sanki
5.0
100% (2)