0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
895
Okunma
Meşe ağacı
Kar boran olmuş hava serin,
hava lanet, hava puslu yol vermez dağlar
Çıkmak istemiyorum sıkışıp kaldığım,
bu karanlık bu derin kuytu yerden..
Her yanım sarılı olan bu sarmaşıklardan da
kurtulmak istemiyorum.
Bir bahar geldi başucuma,
dalları yeşil etekleri mor, yaprakları beyazdı.
El verdim elini aldım, dokundu yanağıma umarsızca.
Yaşları kan kırmızı akıyordu güneşin,
yakıyordu ovaları, her yer kan ter içindeydi.
Sığımdım kedi yavrusu gibi bu kuytuya.
patilerimi içime çekip, miyavladım derinden bir kaç kez,
gözlerimi kapattım hayalini kurdum o muhteşem dünyanın.
Ve Hayâsızca çizdim yaşamın resmini gözlerimle,
denize astım balıklar görsün diye.
kaldırımlar temiz, yollar temizdi
Tertemiz olmuştu şehir baştanbaşa
ama yosun kokuyordu gün, günün en ortasında.
Ve ben saklanıyor, çıkmak istemiyordum bulunduğum bu yerden,
ağlamak istiyordum nedensizce.
Gelen geçenin ayak seslerini duydukça,
biraz daha sokuluyordum kendime.
Kelimelerin ucundan tutup, ağzıma götürüyordum,
kaçışıyordu her biri bir yana, onları dilimde tutamıyordum.
Kaçışıyor yüzümden gülüşmeler,
Aynalarda alay edip, oynaşır benimle şimdi.
Ben kaç kere görmüştüm yoksulluğu?
Varlığından haberdar olmadığım,
özgürlüğün neresini tartışayım ben şimdi
Kaderime yazılıydı her şey ben doğmadan önce
Birincisi dünyaya geldiğimde
İkincisi babam öldüğünde
Üçüncüsü de eşimi gömdüğümde
Alaylı günlerim başlamıştı böylelikle.
Yolum yokuşa vurmuştu bir kere
Düzlük aradım ormana düştü yolum
Sen benim meşe ağacım oluverirdin,
hem de evimin tam orta yerinde.
Gündüz YAVUZ….21 // 7 // 2010
5.0
100% (1)