0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1601
Okunma

Tükürük ve sigara izmariti yan yana düştü
Kirli kağıt bir mendil ayrı yana düştü...
Bir anons geçti akortsuz bir ses: Anlaşılmadı
Başka bir anons ’İyi yolculuklar’ diledi
Üç yaşında bir çocuk annesinin ayaklarına düştü:
’Ah be çocuk ah be!’
Ömrünü yemişmiş domuzun çocuğu
Çocuk yere; hayret, şeytana düştü.
Yeni çıkmış bir şarkı, genç bir kızın kulağına düştü:
’Yakarım, parçalarım, boğarım... İnleriiim... ahh acımdaaan’
Ritim tuttu genç kız
Neşe, acının tam içine düştü!
Sigara boğuğu bir ses: ’Angara yolcusu galmasın’
İzmir yolcusu kalsın mıydı?
Eften bir soru, püften bir boşluğa düştü!
Bagaja bir mont, üç çuval düştü
Turşu kavanozlarını
Kepek ekmeği torbasının yanına sıkıştırdı muavin
Yoğurt bidonunu pişmaniye kolisinin üstüne...
Aklına bit pazarı düştü
’Vardığında ara’
’Elif’i benim yerime de öp’
’Kalkışa 10 dakika kaldı, bilet iadesi olmaz’
’-Bu koltuk benim beyefendi’
’-Beyefendinin koltuğu nerede?’
’-Ankara’da!’
.....................................
Lakırtı patırtı üstüne düştü.
Ve bir adam...
Bir adam, cam kenarına düştü
Adamla birlikte koltuğa derecesiz bir keder düştü
Bir el sallandı ağır ağır
Birkaç damla yaş; utancın içinden sıyrıldı, düştü
Göz, göze düştü;
Şimdi iki el sallandı ağır ağır
Yaşlar sicim oldu, düştü
Utanç, çabuk pes etti
Aldırmadı kirli mendile, sigara izmaritine,
Oğluna kavuşan anneye,
Babasına sarılan kıza
Kocasından kaçan genç kadına, böğüren değnekçiye
Simitçiye...
Bir adam, yollara düştü;
Bir kadın, yokluğa.
5.0
100% (1)