11
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
1934
Okunma


Açık bir kapı bıraktık
göğüslerinde incir ağaçlarının
tepelerinde çocuklar gülümsüyor
bu nasıl yalnızlık
suya bakıyorum eskirken yüzüm
duvarlardan geçen ışık huzmeleri gibi
ortalığı sarıveriyor eksik bir hüzün
zamanıdır anlamanın şimdi
gitmeye bir hazırlık var
ayrılanlar da uzun zamandır telaşlı
kekremsi bir gülüş yüzünde
atını vurmuş arabacının
yola bakıyorum uzun
tarifi imkansız bu ayrılığın
eylemsiz akşamlarına düşüyor aklım
hayattan vaz geçiyorum
on yaşımdaydım ilk
nemli bir duvar dibinde sabah ezanlarını
dinlerken buldum avuçlarımda
kopan kirpiklerimi
sahile inince tuzun kokusu
genzime nasıl düşüyorsa artık bilin
suskunluk yemini etmişlerin
Tanrısı var yüreğimde
yürüyün bu ayrılık yurdundan
yürüyün güllerle suya gidiyoruz
ağları yırtıyoruz hep birlikte
birlikte yaşadıklarımızla ölüyoruz
5.0
100% (22)