0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2918
Okunma

Tahta kapının gıcırtısı ve çocukluk günleri masalları
Uyumayı sevmeyen acıların iniltileri ,ıslak başucu mendilleri
Yok saydı birileri
Seni
Beni
Her şeyi
En çokta bizi ….
Yağmur saçlı kadınları da bilirim ,gümüş grisi tokalarını da
Yine geceyi giyindim ,aklımın uçurumlarında gezindim
Hiç biri Burka..!! hiç biri senin gibi bakmadı hayata
Alemin kan çanağına dönmüş gözleri ve bir mülteci bakışı
Birbirine bağlıyor sanki kıtaları ,kurşun kadar tahrip edici ,etkili
Allah’ın kelamı kadar değerli ,manevi
Demir paletler ezerken zihni mi ,çiçekler ile donattım bütün kampları
Uçurtmalar Burka ..!!! kirlenmemiş gökyüzü uçurtmaları
Sana ,Emir’e Hasan’a ve Behman’a
Kalaşnikofların karanlık gölgesi ve bir mülteci bakışı
Eski bir gazel yuvarladım dilimde ,Tahran’a Kabil’e ve İslamabad’a
Korkmuyorum Burka ..!!
Hazar’a giden tozlu yolları da bilirim ,ecelin devriye attığı ülkeleri de
Ben bir şairim ,kendimi de yazabilirim ,elbette seni de
Saklı bahçenin gizemli kadını ,Ahmet Zahir’in ağlatan şarkısı
O yeşil bakışlar da bir umut var mı yine de
Çocuğunun ölüsüne sarılanlara
Çaresiz bir kuru ekmeğe muhtaç kalanlara ,öz vatanından sürülenlere
Bu çirkef düzende yaşamam için bir sebep Burka ..!!! tek bir neden var mı ..?
Eski bir gazel yolladım ,taşlanarak recm edilen can/lara …
Farsça konuşan bir ağızla ,güneşin ilk ışığına ,doğuya
Cennet bakışlı Burka’ya ve asil ruhlu Behman’a ….
*10.12.2015 Perşembe 01:15 /İstanbul
5.0
100% (5)