9
Yorum
32
Beğeni
0,0
Puan
1271
Okunma

" koca bir dağa benzerdin sen
yüce ve karlı
ne vakit gözlerine yürümek istesem
adım eşkıyaya çıkardı"
şeffaf bir şişeye hapsolmuş kaybın telâfisi
paslı çerçeveler gibi kanıyor kavgam
kilitli kapılar ardında okyanuslar var, okyanuslar
dünlere kalaylı ıslak zeminler
kaygan mı kaygan
kurusun diye havlular basıyorum sırtıma
ki; senden sonra çok su aldı parkam
*
ılıman iklimli bir ülkeydi gülüşün
hep öyle sımsıcak kalacak hafızamda
güneşin batışı sanacağım hep
saçlarının omuzlarında can çekişini
arada canlanacak ferim
arada azdıracak kıbleden esen rüzgâr ateşimi
duy beni Lavinia
kızgın çölde açan buz çiçeği
hep öyleydin
bordama asılı sancak
öldürmeyen tek intiharım
temmuz ormanı gibi yanmaya ramak
elleri kardelen
su basmış pamuk tarlası yüzü
ve o gam deryası nazenin gamzelerinin
seni başucu şiirlerinin çatısında yaşatacağım
mürekkebi kurumamış ormanların kışında
araya bir kibrit çöpü koyup
zuladaki önemsiz birkaç kibir dışında
bir seyir tepesinden tepe tepe bakacağım sana
yağmur lavinia
bak ıhlamur kokuları doldurmuş cebine
söndüremedi kimse o koyu kahve yangını
kimse alamadı yörüngenin yerini
hangi lugatı kırık şarkı acıtırsa içini
hangi imansız şiir yaşartırsa
uçurum yeşili gözlerini
beni yaz
o bembeyaz yaz beni alnının altına
değişik kadındın sen
değişmeyen cümlelerin inadına
ellerim hâlâ yakasında
kim adadıysa seni
kim dayadıysa
bir varlık reçetesi gibi omzuma
ahh Lavinia
cömert dillerin fakir lehçesidir Lavinia
tıknaz avuçların bonkör dilencisi
bir kıvılcımdır girer ömrüme
bereket getirir
gür alınlı çimler gibi güller ülkesine
sevinir sesinin neşesine çocuklar
ardından ağlar çemkirir davullar
semâvi ülkenin dul kadınıdır o
ıssız ormanların gür yangını
Laviniadır o zehirli zakkumlar gibi
müntehir bir telâş saklar avuçlarında
Laviniadır o
ıstıraplı bir mum alevi gibi hazırdır yakmaya
ateşe doymamış küllerin ortak adıdır
L
a
v
i
n
i
a
ToprağınSesi
.