1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1018
Okunma

Keman kaşlarından yayını çekmiş hoş bakışların
Saplandı üst üste biçare gönlüme kirpik okların
Ormanda yan yana durur önünde çıksan eğer ava
Avlanma isteğinde gece gündüzleri yanan avların
Nergis, gözüyle sermest etmişti bağ-i bostanı
Humar bakışından oldu divane âlemde hayranların
Göz kamaştıran telleri örmüş menekşe bahçede
Saba yelini de düşürdü çöllere perişan saçların
Katline ferman verir kemend-i zülfündeki esirine
Boynumdan tutan o saçlarındaki sarmaşıkların
Yüce kametinin karşısında medhuş oldu serviler
Eğdirdi başını önünde diz çöken ormanların
Rühsarını benzetmiştim gül bahçesindeki güle
Görünce utandı yaktı gülün yüzünü yanakların
Boyandı her yerde gül bahçesi elvan çiçeklere
Kapattı âlemin gözünü kızıl gonca dudakların
Dağlarada avare gezip düştü sahraya çöllere
Lâl-i lebinden mest olan aşık-i sarhoşların
Bir buse lebinden alıp veririm dinimi imanımı
Rüsva- yı âlemler etse de sevdamı çarmıhların
Muhammed Ahmedizade
5.0
100% (2)