0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
569
Okunma
Islanmış, yağmurun yavruları,
Bir baharın sesli rüzgârları, sessiz kuruluğu;
Sessiz buruklukları,
Bir anda kurdukları bu kahverengi diyar,
Damlalar, kuru yapraklar ile çamur,
Duvar kenarlarını ter almış,
Ve ilerleyemeyenler geçmişten yer almış.
Eskinin fısıltıları mı bu;
Çığlıkları mı?
Kulak nasıl kabartılıyordu!
Birkaç bez parçasını,
Kıyafetlerimi, üzerimin paçavrasını,
Sofranın bezini,
Yastığımın yüzünü getirdim,
Bu içimdeki karanlık nasıl örtülüyordu.