5
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
995
Okunma
ne zaman nerde şimşek çaksa, yağmur oluyorsun yoksun
ne zaman nerde bir şimşek çaksa aydınlanır bedenim;
çırıl ve çıplak bir yara olurum saçtan tırnağa..
gök kanıyor diyorum
ve ardından çipil bir iç ses; gök kanamaz!
evet gögü kanatmak isteyen her şair bilir ki gök kanamaz yalandır
ve fakat kanamalıdır bir yerlerde birşeyler
budur şairin telaşı
kanamalı bir beyin her sesi kanatmaya meyillidir
budur şairin sanrısı
göksel sesler; en çok göge öykünen
ve acılarını yere yakıştıramayan şair sözlerinde hazandır!
her derinliği biraz daha derinleştirmek için gürler gök
ve yıldırımlarını şimşeklerini salar üstüne yitik bir çukurun
oysa çukurlara en çok yağamayan yağmurlar yakışır.
ve bu göksel azarlanmalar hiçbir çukurun umrunda değildir
onlar zehirli dillerden akan irinlerle dolma teleşındadır
ve fakat hiçbir dilin hiçbir zehri hiçbir boşluğu dolduramaz...
velhasıl; gök Allah’’ın çukurudur ve hiçbir deveranla dolmaz
ki göğe benzeyen suretler de boşluklarını Allahtan almış birer uçurumdur
sürer gider
dolmaz
ve iflah olmaz!
5.0
100% (12)