3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
915
Okunma

Bir varnış bir yokmuş diye başlayan,
Masallarla büyüdük.
Mahallenin en haylaz çocuklarıydık biz.
Üzerimiz çamurlu dizlerimiz kan revan.
Bir sağa bir sola koşar oynardık
Bir dilim ekmeğe salça sürerdi kimimiz
Kimimiz yağ üzerine tuz serperdik.
Kizlar seksek oynardı bizse bazen uzun eşek
yirmibeş kuruş harçlık atardı balkondan babam.
Köşedeki bakkala koşardık bayram çocukları gibi.
En buyuk lüksümüzdü iki biskuvi arasına konan lokum.
Yanında birde elvan gazozu değme keyfime.
Binanın önünde duran,
Eski bir kamyon kasasina doluşurduk beş on çocuk.
Rahmetli muzaffer abi almıştı ilk televizyonu.
Evin perdesini ardına kadar açar.
Ilk kez çizgi film seyrederdik
Heycanlanır hayret ederdik.
Kandil akşamları elimizde yanan bir mum.
kapı kapı yağ satarım bal satarım diye dolaşır,
Harçlık toplardık.
Plastikti toplarımız bahçe tellerine takılır patlardı.
oyunlarımız yarım kalırdı hep.
Yaratıcı çocuklardık.
Biz hep iki mevsim yaşardık
Ya yaz olsun yada bütün kış kar yağsın diye dua ederdik.
Karpuz kabuğu denize düştüğünde yaz geldi denirdi.
Domates biber mevsiminde yenirdi.
Elimizde poşetler boyumuzdan büyük ağaçlara tırmanır.
Meyve aşırır kardeş payı yapardık.
Kimimiz horoz şeker severdi
Bir kaçımız macun şekeri limona sürüp yerdi.
Kirk yilda bir sinemaya giderdik
Kimimiz patlamış mısır kimimiz dondurma isterdik.
Küçücük bedenlerde aslan gibi dosttuk biz.
Henüz tüfek icad olmamış mertlik bozulmaştı
Rahmetli babam iyi bir insan ol oğlum,
Annem; insanları sev derdi.
Din dil ırk ayrımı bilmedik hiç.
Bize ihaneti öğretmediler.
Haylazdık yaramazdık ama.
Nefret tohumları ekilmemişti henüz
İnsanların içine.
Çocuktuk işte.
Metin Çalışkan
5.0
100% (4)