1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1140
Okunma
SİYAH BEYAZ ÇOCUKLUĞUMUZ
Yeşil sınıf tahtasını mavi tebeşiri ile süsleyen
Yakalıklarının beyazı,hayalleri kadar temiz.
Gökkuşağı renginde bakan gözleriyle
Unutulması imkansız bir devrin
Siyah önlüklü çocuklarıyız biz.
Acılarımız vardı henüz olgunlaşmamış,
Çatlayan tohumun
Gülümseyen tomurcuğun
Yeşermesinde saklıydı sevinçlerimiz.
Türkülerimiz olurdu iki telli sazın dilinde
Hikayesi bitmeyen gecelerimiz
Gecelerimize ışık saçan yıldızlarımız
Kayan yıldızlarda dilekler tutulurdu
Kör bir gaz lambasının etrafında hayaller kurardık
Güneş kadar aydınlatırdı kalplerimizi
Arkadaşlarımız vardı
Bir yanı gül bir yanı diken
Bazen elimize batsa da
Can yakmazdılar
Çünkü candılar,canandılar, vefalıydılar
Küçük bir sınıfı koca dünyaya
Koskoca dünyayı yüreklerimize sığdırırdık
Cezayı da,mükafatı da sahiplenirdik
Birdik ve bir olmayı bilenlerdik
Müdür beyin okul bahçesinde yasakladığı
Kuralların sakız niyetine çiğnendiği
Sınıf maçlarında top oynarken
Umutlarımız gibi parçalanan
Okul camının kırıkları
Önce ellerimizi, sonra ise
Korku dolu bekleyişlerle yüreğimizi kanatırdı.
Köşeyi dönmek için çırpınanlara inat
Köşe kapmacada yaşardık neşeyi
Bir de analarımız vardı
Kaderleri kaf ile değil kef ile yazılan
Çamur deryası okul yollarının
Cıvıl cıvıl seslerini
Anaların nasihatları bölerdi
Sakın unutma terli su içme diye söylenirlerdi
Anlamazdık henüz fire vermemişti çoçukluğumuz
Terli içince mi hasta olacaktık, yoksa unutunca mı,
Hep çocuktu sol yanımız
Evdeki elmaların yerine,
Komşu bahçesinden elma çalmak hala çok güzel
Hangi elma daha güzel
Yakalanma korkusu ile koparılan mı ?
Pazardan alınan mı?
Son zili duyduğumuzda eve koşardık,
Yol boyu evlerinin zilini
Okul zili sanıp çalar,
Her seferinde yakalanırdık.
Siyah beyaz anıların tozlu yollarında
Düşe kalka dizleri kanayan
Dondurmasını külahının sonuna kadar yiyen
Islak dudaklarıyla
Susuzluğunu gidermesini bilen
Yağmur yüklü bulutlarda
Uçurtmasını kaybeden çocuklarız.
Sevgiye küsmüş kör bakışlı yüreklere
Darağacında celladını bekleyen aşklara
Hışırtılı bir radyonun
Arkası yarın isimli piyeslerinde rastlardık
Ne sevdamıza ihanet uğramıştı
Ne de sokağımıza
Acıklı duvar yazıları yazılmıştı
Tutkularımız tutulduklarımız oldu
Çocukça sevdik ama adam gibi
Gözyaşlarımız vardı
Öylesine derin, öylesine masumdu
Gidenlerin ardından ağlar
Gelene sevinç gözyaşı dökerdik
Ayrılıklar yaşardık yaşamasına da
Hiç unutmazdık ismini
Boynumuza astığımız silgimize yazar.
Bazılarını siler,
Kimilerini de ömür boyu boynumuzda taşırdık
Okulu asmak için hasta numarası yapar
İğne yiyeceğimizi duyduğumuzda
Okula kaçardık.
Ayaklarımızda bahtımızın rengi
Lastik ayakkabılar
Misket oynamaktan
Nasır bağlamış avuçlarımız vardı
Yaşlı bir çınarın gölgesinde
Kaleler fetih eder
İçimizden fatihler kara muratlar seçerdik
Her şeye inat yaşamı sever
Yaşatmasını severdik
Kırmadan,incitmeden
Dostluğun beyazını kirletmeden
Bazen fakir bazen zengin
Yoklukla varlık arasında kalsak da
Unutulmayacak bir devrin
Hüzün yağmurlarında ıslanan çocuklarıyız biz..
5.0
100% (1)