13
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
1176
Okunma

eskiden susardım
hem de sivri dilime rağmen
kavgaların sesine mühür
dudaklarına kelepçe olurdum
henüz sıcağı sönmemiş bakışlarda arardım gözleri
gülüşünün orta yerine mıhlanır
köprülerinden tane tane geçerdim
süzgeçine takıldığım kaçıncı düştü bu
kaçıncı sallanışım
kaçıncı ipten alınışımdı
tek başına
sessizliğin bittiği yerde kopuyordu dikiş tutmayan o bağ
gölgesine bastığım gökyüzü
avuçlarıma yatırdığım dalga
ve gün/eş
hiç olmadığım kadar eminim gücünüzden
rüzgâr kendini bile süpürürken ayaklarından
adımlarına karışan renkleri de alır yanına
yüzler çıplak
ten tuzsuz
dolmayan bir saat ibresi vurur zamanın çarkına
kıble şaşar
gün kaçar
varlığına tavaf edilen maneviyatımın adresi s e v g i
n o k t a !
16/11/2015
eMİNeYZAMAN
15;51
5.0
100% (18)