3
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
1750
Okunma

Bazen
Öyle bir susarsın ki
Dilinin altına kaçan bir jileti
Çıkarmaya çabalamana benzer kelimelerin
Bir ağız dolusu cam kırığını
Dişlerinin arasında öğütüp yutmaya
Ki
Kanının kokusunu solursun
Pelte pelte her nefesinde
Avuçlarına kustuğun Kızıldeniz’de boğulan
Yanık bir Uzunhava’sızlığı
İçirirsin genzine avuç avuç
Ve
Gırtlağına kadar battığın hayat
Öylece gelir burnundan işte
Vakit geç artık
Kalmamı isteme benden
Az daha kalırsam yüreğinde
Çapraz bir sorgulamanın çapraşıklığında
İhbâr eder kendini sağ sol devrikliğim
Büyük puntolu sessizliklerin
Devşirme diline asılır kim’liğim
Kimliksizliğim
Kalırsam
Direnişi geri püskürtülmüş
Bir ihtilâl yeridir artık gözlerim
Ve
Sen
Elleri prangalı illegâl bir mili(a)tan
Vur kaç sevdâlarımın parmaklarına basan
Tek atımlık tetiğinde
Kim derdi ki
Pamuğa sarılı bir Kış Masalı’nda
Yasakça ihtâr edilen bir al-ma ile
7 yerden bitmenin insafına bırakılacak
Üstü çamurla sıvanan
Kör bir sarnıca tekmelenen
Süt dişlerini bile henüz düşürmemiş rûyâlarım
Kim derdi ki
Kurup kuru kırsalıma çadırını
Ve
Yolarak kafa derisinden saçlarını
Ana yurdum dediğin gözlerimde
Ağlayacak şivân
Kim derdi ki
Gögüs boşluğuma muska diye sarkıttığım
Yâr’dan yadigâr yaram
Hûvviyetsiz hürriyetsiz kalacak günün birinde
Arızalı bir ağır hasar tespitinde
Kim derdi ki
Gün gelecek
Ben yazacağım
Sen
Susacaksın