2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
924
Okunma

Bu şiir, Üstat Sezai Karakoç’un “Mona Roza” şiiriden ve Çay melikesinin gamzelerinden süzüldü. “Mona” sözcüğü o şiirden ödünç alındı. Çayın ıtırı, çay melikesinin nazının ıtırı ile karıştı.
Çay melikesinin iklimine ne desturlu ne destursuz adım atamasak da cümle çay şiirlerimizin emsalsiz konuğu o ve bize hep esin kaynağı.
Yoksa, bu fakirin onca çay şiirini yazacak ne mecali ne irfanı var. Çayın albenisi, çay melikesinin emsalsizliği ile hemhal olunca; bu şiirler ete kemiğe bürünüyor… İ.K
Hüzün hazan deminin naz kokulu çiçeği
Mona artık sonbahar çaya ıtırın sinmiş
Efsaneler yurdunun çay mıdır içeceği
Bulutlar hüzün renkli gül yaprağına inmiş
Mona çaya melike senin eşsiz emsalin
Çaya kokusu sinmiş efsanevi misalin
Aldırma saçlarıma aklar düşmüş olsa da
Ellerin parmakların hayalimde incecik
Karanfil katreleri dudağında solsa da
İnce belli periler sen misal narincecik
Mona çaya melike senin eşsiz emsalin
Çaya kokusu sinmiş efsanevi misalin
Mona bu hikâyenin çaya yansır ahengi
Süzülür çayın özü suya sanki naz misal
Hep gülü hatırlatır nicedir çayın rengi
Münhani çizer buğu çay vakti niyaz misal
Mona çaya melike senin eşsiz emsalin
Çaya kokusu sinmiş efsanevi misalin
Gül üşür hayalimde bu hazan mevsiminde
Teşrinler hüzünlenir takvimlerin dili lâl
Turnalar rüya görür çayın eşsiz iminde
Nazlı nazlı salınır hayalimde bir nihal
Mona çaya melike senin eşsiz emsalin
Çaya kokusu sinmiş efsanevi misalin
Ankara,14.11.2015 İbrahim Kilik
5.0
100% (2)