16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3236
Okunma

Sensizlik en büyük sessizlik
Hatta ben konuşmayı bile beceremiyorum.
Bazan kuşlara anlatıyorum derdimi
Erkenden kalkıp güneşe gülümsüyorum.
Herşeyi ilkkez yapar oldum şu sıra,
Mesela al beni yanına diye
Yalvardım yaratana...
Fitili tutuşmuş bir dinamit gibi zaman
Heran süre dolar...ben gidebilirim
Ardımda ağlaşanlar,
Ağıt mı seversin en çok
Onu da okutabilirim.
Mülteci gibi yaşıyorum
Mesela ben ilk defa
Yoldan geçenlerin bakışlarının çarptığını gördüm üzerime
Mesela ben ilk defa memleketim gibi özlüyorum seni
Ben senmişim sensizlikte anlıyorum
Adı konmamış bir ayrılık yaşıyorum
Derdimi anlatıyorum munzur’u taşırıyorum
Böylesine kuş gibi çırpınıyorken yüreğim
Ecel senin adın ben ölüme gülerek giderim
Nasılda unutmuşum sakallarımı kesmeyi
Meğer sen gideli nede paspal olmuşum
Eksik herşey eksik...zaman delirmiş
Zembereği boşalmış yelkovanın,
Zaman şizofrenik bir hasta sensizlikte.
Ben ilkkez özlüyorum Yüksel caddesini
O bizi kavuşturan şirin çay evini
Ve sarıldığımızda birbirimize
Rüzgarın savurduğu teninin yanık kokusunu.
Ah..sensizlik
Bir bahar ayında buğulu bir sessizlik
Furkan CAYMAZ
13 Mart 2008-21:20